
Uluslararası Ticaret Hukuku
TANIMI VE KAYNAKLARI
Uluslararası ticaret, farklı ülkelerde iÅŸ yerleri bulunan gerçek ve tüzel kiÅŸiler arasında yapılan mal ve hizmet deÄŸiÅŸimi olarak adlandırılmaktadır. Uluslararası ticaret hukuku içerisinde yabancılık unsuru bulunduÄŸu için hem ulusal hukuk hem de uluslararası hukuk mevzuatına tabidir.
MEVZUAT VE Ä°ÇERÄ°K
Taraflar arasındaki uyuÅŸmazlığın baÄŸlantılı olduÄŸu ülkelerden birinde dava açılabilmektedir. UyuÅŸmazlığın çözümü konusunda taraflar aralarında üçüncü bir ülke yargısını dahi yetkili kılabilmektedir. Bu tür uluslararası unsurlar içeren sözleÅŸmelerde yetkili ülke yargısının belirlenmesi Devletler Özel Hukukunu ilgilendirmektedir.
Türk Hukuk sistemimizin Devletler Özel Hukuku’ndaki temel yasası Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında 5718 Sayılı Kanundur. Bu kanunda baÅŸlıca aÅŸağıda verilen konular düzenlenmektedir;
- Yabancılık unsuru taşıyan özel hukuka iliÅŸkin iÅŸlem ve iliÅŸkilerde (uluslararası ticarete iliÅŸkin sözleÅŸmeler de dahil) uygulanacak hukukun belirlenmesi,
- Türk Mahkemelerinin uluslararası yetkisinin belirlenmesi,
- Yabancı mahkeme ve hakem kararlarının tanınması ve tenfizi.
5718 Sayılı Kanunun kapsamı;
“MADDE 1 – (1) Yabancılık unsuru taşıyan özel hukuka iliÅŸkin iÅŸlem ve iliÅŸkilerde uygulanacak hukuk, Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi, yabancı kararların tanınması ve tenfizi bu Kanunla düzenlenmiÅŸtir.” ÅŸeklinde belirtilmiÅŸtir.
Uluslararası ticaretten kaynaklanan uyuÅŸmazlıklara iliÅŸkin Türk mahkemesinde açılacak davalarda hakim öncelikle hangi hukukun uygulanacağının tespitini yapmalıdır. Ancak uygulanacak hukukun Türk Kamu Düzenine aykırı olmaması gerekmektedir.
Bu durum 5718 Sayılı Kanunun 5. Maddesinde ÅŸöyle belirtilmiÅŸtir;
“ MADDE 5 – (1) Yetkili yabancı hukukun belirli bir olaya uygulanan hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz; gerekli görülen hâllerde, Türk hukuku uygulanır.”
MÖHUK madde 24/1’de sözleÅŸmeden doÄŸan borç iliÅŸkilerinin tarafların açık olarak seçtikleri hukuka tabi olduÄŸu belirtilmiÅŸtir. SözleÅŸme hükümlerinden veya hâlin ÅŸartlarından tereddüde yer vermeyecek biçimde anlaşılabilecek hukuk seçimi de geçerlidir. Tarafların seçtikleri hukukun sözleÅŸmenin sadece bir kısmına uygulanacağını belirleme yetkisi bulunmaktadır.
Tarafların hukuk seçimi yapmamış olması halinde MÖHUK Madde 24/4 gereÄŸi;
“Tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde sözleÅŸmeden doÄŸan iliÅŸkiye, o sözleÅŸmeyle en sıkı iliÅŸkili olan hukuk uygulanır. Bu hukuk, karakteristik edim borçlusunun, sözleÅŸmenin kuruluÅŸu sırasındaki mutad meskeni hukuku, ticarî veya meslekî faaliyetler gereÄŸi kurulan sözleÅŸmelerde karakteristik edim borçlusunun iÅŸyeri, bulunmadığı takdirde yerleÅŸim yeri hukuku, karakteristik edim borçlusunun birden çok iÅŸyeri varsa söz konusu sözleÅŸmeyle en sıkı iliÅŸki içinde bulunan iÅŸyeri hukuku olarak kabul edilir. Ancak hâlin bütün ÅŸartlarına göre sözleÅŸmeyle daha sıkı iliÅŸkili bir hukukun bulunması hâlinde sözleÅŸme, bu hukuka tâbi olur.”
Yabancı mahkemelerin hukuk davalarına iliÅŸkin vermiÅŸ olduÄŸu kesinleÅŸmiÅŸ ilâmların Türkiye’de icra kılınabilmesi için yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesi gerekmektedir. Tenfiz kararı verildikten sonra yabancı ilâmlar Türk mahkemeleri tarafından verilmiÅŸ ilâmlar gibi icra olunabilir. (MÖHUK Madde 50.)
Milletlerarası mal satımına iliÅŸkin birçok devletin de taraf olduÄŸu ve taraf devletleri baÄŸlayıcı nitelikte olan bazı uluslararası sözleÅŸmeler mevcuttur. Bu sözleÅŸmeler; sözleÅŸmelere uygulanacak ve farklı sosyal, ekonomik ve hukuki sistemleri dikkate alacak yeknesak kuralların kabul edilmesi, milletlerarası ticarette hukuki engellerin kaldırılması ve milletlerarası ticaretin geliÅŸmesi amacıyla düzenlenmiÅŸtir. BirleÅŸmiÅŸ Milletler himayesinde Viyana’da 11 Nisan 1980 tarihli konferans sonucunda kabul edilen Milletlerarası Mal Satım SözleÅŸmeleri Hakkında BirleÅŸmiÅŸ Milletler AntlaÅŸması; Türkiye tarafından da kabul edilen bir anlaÅŸmadır. Ä°ÅŸbu anlaÅŸma milletlerarası mal satımında baÅŸvurulacak temel mevzuattır.
Ä°ÅŸbu anlaÅŸmanın Uygulama Alanı ve Genel Hükümlere Ä°liÅŸkin 1. Kısmının 1. Bölümünde;
“Bu antlaÅŸma, iÅŸyerleri farklı devletlerde bulunan taraflar arasındaki mal satımı sözleÅŸmelerine, bu devletlerin âkit devletlerden olması veya milletlerarası özel hukuk kurallarının âkit bir devletin hukukuna atıf yapması halinde uygulanır.”
denilerek antlaşmanın uygulama alanı belirlenmiştir.
Dış Ticaret iÅŸlemlerinde sözleÅŸme imzalanması ÅŸart deÄŸildir. SözleÅŸmenin yapılıp yapılmayacağı satıcı ve alıcı arasında karar verilecek bir konudur. Tarafların aralarında anlaÅŸmış olması yeterlidir. Nitekim Milletlerarası Mal Satım SözleÅŸmeleri Hakkında BirleÅŸmiÅŸ Milletler AntlaÅŸması’nın 11. Maddesinde;
“ Satım sözleÅŸmesinin kurulması veya ispatı yazılı ÅŸekilde yapılmak zorunda olmadığı gibi baÅŸka herhangi bir ÅŸekil hükmüne de baÄŸlı deÄŸildir. SözleÅŸme, tanık dahil her usulle ispat edilebilir.” denilerek taraflar arasında ticari anlaÅŸmanın kurulmuÅŸ sayılması için yazılı olarak sözleÅŸme yapılmasının ÅŸart olmadığı belirtilmiÅŸtir. Ancak yine de tarafların menfaati gereÄŸi, sözleÅŸmenin yazılı olarak düzenlenmesi, ilerde çıkabilecek uyuÅŸmazlıklar bakımından anlaÅŸma ÅŸartlarının açıkça belirtilmesinde fayda bulunmaktadır.
AnlaÅŸmanın 14. Maddesinden itibaren sözleÅŸmenin kurulması konusu iÅŸlenmiÅŸ, 35. Madde ve devamında taraflar arasındaki alım satıma baÄŸlı iliÅŸkiler düzenlenmiÅŸtir.
1 Temmuz 1964 tarihinde Lahey'de hazırlanan Milletlerarası Mal Satım SözleÅŸmelerinin Kurulması Hakkında Yeknesak Kanuna Ä°liÅŸkin AntlaÅŸma (1964 Lahey Kurulma AntlaÅŸması) veya veya 1 Temmuz 1964 tarihinde Lahey'de hazırlanan Milletlerarası Mal Satımı Hakkında Yeknesak Kanuna Ä°liÅŸkin AntlaÅŸma (1964 Lahey Satım AntlaÅŸması) da uluslararası ticarete iliÅŸkin taraf devletleri ve dolayısıyla uluslararası ticari iÅŸler yürüten tüzel kiÅŸileri baÄŸlayan bazı hükümler getiren sözleÅŸmelerden biridir.
ULUSLARARASI TÄ°CARÄ° UYUÅžMAZLIKLARDA ALTERNATÄ°F ÇÖZÜM YOLLARI
Uluslararası ticari uyuÅŸmazlıklarda alternatif çözüm yolları;
- Tahkim
- Müzakere
- Arabuluculuk (Uzlaştırma)
- Hakem-BilirkiÅŸilik
- Kısa Yargılama ve Kısa Jüri Uygulaması
Tahkim: Alternatif çözüm yolları içerisinde en yaygın baÅŸvurulan çözüm yolu Uluslararası Tahkim müessesesidir. Taraflar, ortaya çıkacak uyuÅŸmazlığı, öncelikle ticari sözleÅŸmeye tahkim maddesi eklemek ya da ayrı bir tahkim sözleÅŸmesi yapılmak üzere, uluslar arası tahkim yoluyla çözmeye karar verebilirler.
Tahkim; tarafların isteÄŸine baÄŸlı ve yazılı bir anlaÅŸmaya baÄŸlı olarak uyuÅŸmazlığın ulusal mahkemelere dışında bir veya birden fazla hakem heyeti tarafından çözümün gerçekleÅŸtirilmesidir. Tarafların tahkim yolunu seçmesindeki en önemli etken uyuÅŸmazlığın en hızlı ÅŸekilde çözüme kavuÅŸturulmasıdır.
Müzakere: Müzakere gönüllü bir usul olup, yasal sonuçları olmasına raÄŸmen tahkimden farklı olarak çok az usul kuralına sahiptir. Müzakere, tarafların uyuÅŸmazlığı bizzat çözmeye karar vermesiyle gerçekleÅŸtirilir. Müzakerelerde avukat bulundurulması zorunlu deÄŸildir ancak bulundurulmasında fayda vardır.
Arabuluculuk (UzlaÅŸtırma): Taraflar, anlaÅŸmaya varmak için tarafsız, üçüncü bir kiÅŸiden yardım almaktadır. Hakemin vereceÄŸi kararın baÄŸlayıcı olduÄŸu tahkimden farklı olarak arabulucu tarafları baÄŸlayıcı bir karar veremez, sadece taraflar arasındaki uyuÅŸmazlığın giderilmesinde yardımcı olur.
Hakem-BilirkiÅŸilik: Hakem-bilirkiÅŸi, taraflar arasındaki hukuki uyuÅŸmazlığa iliÅŸkin sadece spesifik teknik bir konuda ortaya çıkan problemi çözmektedir. Hakem-bilirkiÅŸinin vereceÄŸi karar tarafları baÄŸlayıcı olmamakla birlikte, açılacak davalarda kesin delil teÅŸkil etmektedir.
Kısa Yargılama ve Kısa Jüri Uygulaması: Kısa yargılamada, uyuÅŸmazlık çözüm süreci boyunca taraflara yardımcı olması için tarafsız bir danışman seçilmektedir. Kısa Jüri Uygulaması ise ABD’de uygulanan bir yöntem olup, içinde jüri bulunan kısa yargılama yöntemidir.
KURULUÅžLAR
Uluslararası Ticaret Odası (ICC); uluslararası ticari iÅŸlerde anlaÅŸmazlıkları, uyuÅŸmazlıkları ve hukuksal ihtilafları ortadan kaldırmak amacıyla alım-satım iÅŸlerine iliÅŸkin bazı kurallar getirmiÅŸ ve bu düzenlemeleri ilk kez 1936’da ‘INCOTERMS’ adıyla yürürlüÄŸe koymuÅŸtur.
BirleÅŸmiÅŸ Milletler Uluslararası Ticaret Komisyonu (UNCITRAL); uluslararası ticaret hukukunu dengelemek için anlaÅŸmalar geliÅŸtirerek; model kanunlar, kurallar ve yasal yönetmelikler hazırlayarak dünya ticaretini kolaylaÅŸtırmaktadır. 1966 yılında Genel Kurul tarafından oluÅŸturulan bu 60 ülkelik yapı dünyanın coÄŸrafi bölgelerinin ve temel ekonomik ve hukuki yapılarının temsilcilerini bir araya getirir. Yıllardır, UNCITRAL uluslararası ticaret hukukunda BM’in merkez kurumu olmuÅŸtur. BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in Uluslararası Ticaret Hukuku Bölümü-Hukuki Ä°ÅŸler Birimi, UNCITRAL’ın sekreteryası olarak hizmet vermektedir.
Dünya Ticaret Örgütü (WTO): Dünya Ticaret Örgütü, çok taraflı ticaret sisteminin yasal ve kurumsal organıdır. WTO, hükümetlerin iç ticaret yasalarını ve düzenlemelerini nasıl yapacakları hususunda yasal bir çerçeve ortaya koymaktadır. Toplu görüÅŸmeler ve müzakereler yoluyla ülkeler arasında ticari iliÅŸkilerin geliÅŸtirildiÄŸi bir platformdur.