Güncel Makalelerimiz

İş Kazalarında Manevi Tazminatın Maddi Tazminattan Bağımsız Değerlendirilmesi

Bir kiÅŸi maruz kaldığı hukuka aykırı bir eylem sebebiyle uÄŸramış olduÄŸu zararın telafisini hukuki yollarla talep edebilir. Bu talebe tazminat adı verilir. Tazminat kurumu, kendi içerisinde maddi ve manevi tazminat olarak ayrılmaktadır. GeçirmiÅŸ olduÄŸu iÅŸ kazası sebebiyle iÅŸçinin yaÅŸadığı meslekte kazanma güç kaybı ve istirahat edip çalışmadığı döneme iliÅŸkin iÅŸverenden talep ettiÄŸi tazminat, maddi tazminattır. Ä°ÅŸçinin geçirmiÅŸ olduÄŸu kaza sebebiyle yaÅŸadığı elem ve kedere iliÅŸkin talep ettiÄŸi tazminat türü de manevi tazminattır. Maddi ve manevi tazminat istemleri aynı hukuka aykırı eylem sebebiyle talep edilmesine raÄŸmen birbirinden ayrı olarak deÄŸerlendirilmesi gerekmektedir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda maddi tazminat ve manevi tazminatın ayrı baÅŸlıklar halinde kaleme alınmasından da maddi ve manevi tazminat istemlerinin birbirinden bağımsız deÄŸerlendirilmesi gerektiÄŸi açıkça anlaşılmaktadır. O halde yapılan yargılama sonucunda maddi tazminat istemi reddedilse dahi hakim, manevi tazminat istemini Türk Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi çerçevesinde inceleyerek bir hüküm kurmalıdır. 

Özellikle iÅŸ kazalarına iliÅŸkin davalarda iÅŸçinin yaÅŸamış olduÄŸu kaza sebebiyle meslekte kazanma güç kaybının %0 olarak tespit edildiÄŸi hallerde manevi tazminata da hükmedilmemesi durumu karşımıza çıkmaktadır. Oysaki iÅŸçi, emeÄŸini ortaya koyarak iÅŸverenin talimatlarını yerine getirirken geçirdiÄŸi kaza sebebiyle geçim kaygısı yaÅŸamaktadır ve bu sebeple de önemli ölçüde manevi zarara da uÄŸramaktadır. Bu konuda Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2013/157 E. ve 2013/8924 Karar sayılı 02.05.2013 tarihli kararında “ Davacı, iÅŸ kazası sonucu maluliyetinden doÄŸan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiÅŸtir. Somut olayda davacının iÅŸ kazası sonrasında meslekte kazanma güç kaybına uÄŸramadığı tespit edildiÄŸinden iÅŸ kazası sonucu sürekli iÅŸ göremezlik nedeniyle maddi zarar söz konusu deÄŸilse de iÅŸ kazası nedeniyle istirahatli olduÄŸu giderek çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı geliri nedeniyle bir maddi zararı olduÄŸu ortadadır. Maluliyet oranı %0 olsa dahi, davacının iÅŸ kazası neticesi oluÅŸan rahatsızlık nedeniyle bir ay süre ile raporlu kaldığı, vücut bütünlüÄŸünün zarara uÄŸramış olduÄŸu, saÄŸlam insana göre maluliyet oranı olmasa dahi üzüntü ve elem duyacağı, ruh bütünlüÄŸünün ihlalinin de cismani zarar kavramına dahil bulunduÄŸu, manevi tazminatın düzenlendiÄŸi BK’nun 47 ve TBK’nun 56. maddesinde belirtilen bedensel bütünlüÄŸün zedelenmesi koÅŸulunun somut olayda oluÅŸtuÄŸu kuÅŸkusuzdur. Hal böyle olunca da maluliyetin olmadığı, bacağında basit bir kesi olduÄŸu, geçici ya da sürekli iÅŸ göremezlik ödeneÄŸi ödenmediÄŸi, yaralanmasının basit bir tıbbi müdahale ile giderilmesinin mümkün bulunduÄŸundan bahisle mahkemece manevi tazminata hükmedilmemesi yersizdir. …. Somut olayda davacının iÅŸ kazası sonrasında meslekte kazanma güç kaybına uÄŸramadığı tespit edildiÄŸinden iÅŸ kazası sonucu sürekli iÅŸ göremezlik nedeniyle maddi zarar söz konusu deÄŸilse de iÅŸ kazası nedeniyle istirahatli olduÄŸu giderek çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı geliri nedeniyle bir maddi zararı olduÄŸu ortadadır. Manevi tazminata gelince: Beden tamlığı bozulan iÅŸçinin duymuÅŸ olduÄŸu acı ve üzüntünün giderilmesi için (manevi tazminat) isteminde bulunabileceÄŸi de ortadadır. Bu yönden davanın yasal dayanağı belirgin olarak yürürlükten kalkan Borçlar Kanununun 4, yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunun 57. maddeleri ile 26.6.1966 gün ve 7/7 sayılı Ä°çtihadı BirleÅŸtirme kararıdır. Anılan maddelere ve Ä°çtihadı BirleÅŸtirme kararına göre, manevi tazminata hükmedilmesi için 1-Eylem, 2-Zarar 3-Zarar ile eylem arasında illiyet bağı 4-Eylemin Hukuka aykırı olması 5- Ä°ÅŸçinin cismani zarara uÄŸraması koÅŸuldur. Somut olayda, maluliyet oranı %0 olsa dahi, davacının iÅŸ kazası neticesi oluÅŸan rahatsızlık nedeniyle bir ay süre ile raporlu kaldığı, vücut bütünlüÄŸünün zarara uÄŸramış olduÄŸu, saÄŸlam insana göre maluliyet oranı olmasa dahi üzüntü ve elem duyacağı, ruh bütünlüÄŸünün ihlalinin de cismani zarar kavramına dahil bulunduÄŸu, manevi tazminatın düzenlendiÄŸi BK’nun 47 ve TBK’nun 56. maddesinde belirtilen bedensel bütünlüÄŸün zedelenmesi koÅŸulunun somut olayda oluÅŸtuÄŸu kuÅŸkusuzdur. Hal böyle olunca da maluliyetin olmadığı, bacağında basit bir kesi olduÄŸu, geçici ya da sürekli iÅŸ göremezlik ödeneÄŸi ödenmediÄŸi, yaralanmasının basit bir tıbbi müdahale ile giderilmesinin mümkün bulunduÄŸundan bahisle mahkemece manevi tazminata hükmedilmemesi yersizdir.” Åžeklindeki isabetli tespiti ile iÅŸçinin geçirmiÅŸ olduÄŸu iÅŸ kazası sebebiyle uÄŸradığı manevi zararının ayrıca deÄŸerlendirilmesi gerektiÄŸini vurgulamıştır. Yine bu konuda Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2018/920 E.  Ve 2019/886 k. 12.02.2019 Tarihli kararıyla “ Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iÅŸ göremezliÄŸe uÄŸrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine iliÅŸkindir. Somut olayda, % 0 oranında sürekli iÅŸ göremezliÄŸe uÄŸrayan davacının (iÅŸ kazasının meydana geliÅŸinde davacı sigortalının % 20, davalı iÅŸverenlerin % 80 oranında kusurlu oldukları ) sürekli iÅŸ göremez duruma gelmese dahi, üzüntü ve elem duyacağı, ruh bütünlüÄŸünün ihlali, sinir bozukluÄŸunun da bedensel zarar kavramına dahil bulunduÄŸu gözetilerek, tedavi gördüÄŸü süre dikkate alınarak uygun bir miktar manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, mahkemece manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi doÄŸru olmamıştır.”  Manevi tazminata hükmedilmemesi yönündeki kararın hatalı olduÄŸu durumu ikrar edilmiÅŸtir. Tüm bu bilgiler ışığında kısaca özetlemek gerekirse; manevi tazminat iliÅŸkin istemlerin Türk Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi gereÄŸince deÄŸerlendirilmesi gerektiÄŸi hususu gerek kanun maddeleri gerekse de Yargıtay içtihatlarında görüldüÄŸü üzere açıktır. 


                                                                                                                  Av. Seher ÖZMEN