Güncel Makalelerimiz

Suça Sürüklenen Çocuk

Türk hukuk sisteminde 18 yaşını doldurmamış her kimse çocuk olarak kabul edilmektedir. KiÅŸi daha erken yaÅŸta ergin olsa dahi Çocuk Koruma Kanunu kapsamınca 18 yaşını doldurmadığı sürece çocuk sayılmaktadır. Hukumuzda çocuÄŸun korunması esastır. Bu doÄŸrultuda çocuÄŸun üstün yararı ilkesi benimsenmiÅŸtir. ÇocuÄŸun üstün yararı ilkesi BirleÅŸmiÅŸ Milletler Çocuk Hakları SözleÅŸmesi’nin 3.maddesi ile güvence altına alınmış taraf devletlerin çocuÄŸun üstün yararını koruması gerektiÄŸine dair bir düzenleme getirmiÅŸtir. ÇocuÄŸun üstün yararı ilkesi, çocuÄŸu ruhsal, psikolojik, bedensel ve fiziksel olarak her anlamda korumak anlamına gelmektedir.
ÇocuÄŸun üstün yararı ilkesi Türk Ceza Hukuku’nda da yansımaları görülen bir ilkedir. Buna en büyük örnek ilgili suçu iÅŸlediÄŸi ÅŸüphesi bulunan çocuk hakkında “suçlu” kavramının deÄŸil “suça sürüklenen çocuk” kavramının kullanılmasıdır. Buradaki asıl amaç çocuÄŸun gelecek hayatında suçlu yaftası ile yaftalanmaması, asıl amacın çocuÄŸun cezalandırılması deÄŸil iyileÅŸtirilmesi olmasıdır. ÇocuÄŸu topluma geri kazandırmak maksadıyla hareket edilmektedir.
Çocukların cezai sorumluluÄŸu Türk Ceza Kanunu madde 31 çerçevesinde düzenlenmiÅŸtir. Çocukların yaşı üç baÅŸlık altında incelenmelidir. Ä°lgili maddeye göre fiili iÅŸlediÄŸi sırada 12 yaşını doldurmamış çocuÄŸun cezai sorumluluÄŸu yoktur. Dolayısıyla çocuk hakkında ceza kovuÅŸturması yapılamayacak olup ancak çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilecektir. Çocuk, 12 yaşını doldurmuÅŸ olup da 15 yaşını doldurmamışsa ve fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayacak durumdaysa aynı ÅŸekilde cezai sorumluluÄŸu olmayacaktır ve ancak çocuklara özgü güvenlik tedbirleri ile cezalandırılabilecektir. 12 yaşını doldurmuÅŸ olup da 15 yaşını doldurmamış ancak fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilecek çocuklar ve 15 yaşını doldurmuÅŸ olup da 18 yaşını doldurmamış çocukların cezai sorumluluÄŸu bulunmaktadır.
ÇocuÄŸa uygulanacak güvenlik tedbirlerinde hakimin takdir yetkisi mevcuttur. Hakim somut olayın ÅŸartlarını deÄŸerlendirecek ve çocuÄŸun üstün yararını benimseyerek koruma mekanizması gibi hareket edecektir. 12 yaşını doldurmuÅŸ olup da 15 yaşını doldurmamış çocuklarda ise çocuÄŸun iÅŸlediÄŸi fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayacağına iliÅŸkin deÄŸerlendirme yapılırken çocuk ve yaÅŸadığı çevre tüm kapsamıyla ele alınmalı bu doÄŸrultuda bir deÄŸerlendirme yapılmalıdır. ÇocuÄŸun aile yaÅŸantısı, gördüÄŸü eÄŸitim, yaÅŸadığı çevre, psikolojik ve bedensel geliÅŸimi her anlamda tek tek irdelenmelidir. 
12 yaşını doldurmuÅŸ olup da 15 yaşını doldurmamış çocuklarda çocuÄŸun iÅŸlediÄŸi fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılamasına yönelik Yargıtay 13. Ceza Dairesi  2016/8944 E., 2017/14342 K. Sayılı kararında “5395 sayılı Kanun’un 11. maddesi ve Çocuk Koruma Kanununa Göre Verilen Koruyucu ve Destekleyici Tedbir Kararlarının Uygulanması Hakkındaki YönetmeliÄŸin 8. maddesi uyarınca, fiili iÅŸlediÄŸi sırada oniki yaşını bitirmiÅŸ onbeÅŸ yaşını doldurmamış bulunan çocukların iÅŸledikleri fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamamaları veya davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin yeterince geliÅŸmemiÅŸ olması hâlinde mahkemece suça sürüklenen ve ceza sorumluluÄŸu olmayan çocuklarla korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacağı gözetilmeden, ceza sorumluluÄŸu olan ve hakkında mahkumiyet hükmü kurulan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca danışmanlık ve eÄŸitim tedbirine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiÅŸ,” ÅŸeklinde karar vermiÅŸtir. Görülmektedir ki fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneÄŸi bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında mahkumiyet kararı verilmesi yerinde deÄŸildir.
Dikkat çeken bir diÄŸer husus Yargıtay 13. Ceza Dairesi  2016/8944 E., 2017/14342 K. Sayılı kararında “Çocuk Haklarına Dair SözleÅŸme'nin 40/3-4.maddesi, BirleÅŸmiÅŸ Milletler Çocuk Ceza Adaleti Sisteminin Uygulanması Hakkında Asgarî Standart Kuralları'nın 16.maddesi, 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi, Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına Ä°liÅŸkin Usûl Ve Esaslar Hakkında YönetmeliÄŸin 17. maddesindeki hükümler birlikte deÄŸerlendirildiÄŸinde, sosyal hizmet uzmanının düzenleyeceÄŸi sosyal inceleme raporu giderinin zorunlu kamu masrafı niteliÄŸinde olması sebebiyle yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuÄŸa yükletilemeyeceÄŸinin gözetilmemesi,” ÅŸeklinde karar vererek sosyal inceleme raporu aldırılması ücretinin kamu masrafı sayılarak masrafın suça sürüklenen çocuÄŸa yükletilemeyeceÄŸi yönünde karar verilmesidir.
Hakim kusura iliÅŸkin deÄŸerlendirme yaparken 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası madde 35’in 1.fıkrası gereÄŸince sosyal rapor aldırmalı ve bu raporu deÄŸerlendirerek bir karar vermelidir. Yargıtay kararları da bu yöndedir. Örnek vermek gerekirse Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2013/3161 E.  ,  2013/16552 K. “Suç tarihinde 15-18 yaÅŸ grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası'nın 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme yaptırılıp raporunun aldırılmadan ve aynı Yasa'nın 3. fıkrası gereÄŸince sosyal inceleme raporu aldırılmama nedeninin gerekçeli kararda tartışılmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması,” ÅŸeklinde karar verilmiÅŸ olup hakimin sosyal inceleme raporu aldırmadan karar vermesi bozma sebebi kabul edilmiÅŸtir.
Sonuç olarak bizim de katıldığımız görüÅŸe göre suça sürüklenen çocukların ceza yargılamasında esas olan çocuÄŸun tekrar topluma kazandırılması ve iyileÅŸtirilmesi olmalıdır. Mahkumiyet son çare görülmelidir. Ä°yi bireyler olarak yetiÅŸtirilen her çocuk topluma faydalı olacaktır. Türk hukuk mercileri de bu doÄŸrultuda çalışmalarını sürdürmelidir.
                                                                                                      Av. Müzeyyen KüçükdoÄŸan