Güncel Makalelerimiz

Askeri Kaza Tazminatı

KÄ°MLER ASKERÄ° KAZA TAZMÄ°NATI TALEBÄ°NDE BULUNABÄ°LÄ°R?

Asker kiÅŸileri ilgilendiren ve askerî hizmete iliÅŸkin idarî eylem ve iÅŸlemlerden doÄŸan kararlara karşı açılan iptal ve tam yargı davalarına askeri davalar denir.

Askeri olmayan makamlarca verilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıklar askeri davaların konusunu oluşturmaktadır.

ASKERÄ° KAZALARDA GÖREVLÄ° MAHKEME:

Askeri hizmetle ilgili idari eylemlerden doÄŸan zararların tazmini davaları “genel olarak” 1602 sayılı Askeri Yüksek Ä°dare Mahkemesi Kanunu hükümlerine göre Askeri Yüksek Ä°dare Mahkemesinde görülür. Ancak, bu genel kuralın istisnaları mevcuttur. ÖrneÄŸin; aÅŸağıda yazılı UyuÅŸmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü  ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi kararında da görüleceÄŸi üzere askeri araçların neden olduÄŸu trafik kazalarından dolayı, gerek yaralanma, gerekse ölüm halinde açılacak davalar genel hükümlere ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu esaslarına göre adli yargıda görülür.

‘’UYUÅžMAZLIK MAHKEMESÄ° HUKUK BÖLÜMÜ E. 2014/277 K. 2014/310 T. 3.3.2014

OLAY : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Jandarma AsteÄŸmen M.A.'nın emir ve komutasında 4 araçtan oluÅŸan konvoyla Silopi istikametinde yol emniyet ve kontrol görevini ifa ederken, yol güzergahı üzerinde meydana gelen kaza sonucunda araç içinde Jandarma eri olarak bulunan davacı A.O.'ın yaralandığını, uzun süreli tedavi sonrasında durumunda bir düzelme olmadığı için kendisine AskerliÄŸe ElveriÅŸli Olmadığı'na iliÅŸkin 27.07.2006 tarihinde rapor verildiÄŸini, daha sonra davacıya maluliyeti sebebiyle Emekli Sandığı tarafından maaÅŸ baÄŸlandığını, maluliyet derecesinin 6 olduÄŸunu belirterek, fazlaya Ä°liÅŸkin hakları saklı kalmak kaydı Ä°le, 500.00 TL maddi, 10.000, TL manevi tazminat olmak üzere toplam 10.500 TL maddi ve manevi tazminata faizi ile birlikte hükmedilmesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi: 28.09.2010 gün, E:2007/136, K:2010/342 sayı ile özetle; davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar vermiÅŸtir.

Ä°ÅŸ bu karara karşı yapılan temyiz baÅŸvurusu üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 16.03.2011 gün, E:2011/1324, K:2011/2761 sayılı ilamı ile özetle; davaya Askeri Yüksek Ä°dare Mahkemesi'nde bakılması gerektiÄŸini belirterek, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliÄŸi nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken iÅŸin esasının incelenmiÅŸ olması usul ve yasaya uygun düÅŸmediÄŸinden bahisle kararın bozulmasına karar vermiÅŸtir.

Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi: Yargıtay'ın bozma ilamına uyduktan sonra, 05.10.2011 gün, E:2011/278, K:2011/341 sayı ile özetle; 6100 sayılı HMK nun 3.maddesi hükmü gereÄŸince, ölüm veya vücut bütünlüÄŸünün yitirilmesinden doÄŸan zararların tazminine yönelik davaların ve her türlü idari eylemler ve iÅŸlemler ile idarenin sorumlu olduÄŸu diÄŸer sebeplerin yol açtığı, maddi ve manevi zararların tazminine iliÅŸkin davaların Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmesi gerektiÄŸini, dolayısıyla mahkemenin görevli olduÄŸunu belirterek, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar vermiÅŸtir.

Ä°ÅŸ bu karara karşı yapılan temyiz baÅŸvurusu üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 08.05.2012 gün, E:2012/3297, K:2012/8108 sayılı ilamı ile özetle; “...6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 3. maddesi, bu kanunun yürürlüÄŸe girmesinden sonra açılan davalar için geçerlidir. DiÄŸer yandan, Yargıtay bozma kararına uyulmakla, bozma kararı yararına olan taraf yönünden usulü kazanılmış hak doÄŸar. Kazanılmış hak, yeni bir karar ile ortadan kaldırılamayacağından; yerel mahkemece, açıklanan yönler gözetilerek dairemizin bozma kararına göre yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliÄŸi nedeniyle dava dilekçesinin reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile yazılı ÅŸekilde karar verilmiÅŸ olması usul ve yasaya uygun düÅŸmediÄŸinden kararın bozulması gerekmiÅŸtir.” demek suretiyle hükmün bozulmasına karar vermiÅŸtir.

Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi: Yargıtay'ın bozma ilamına uyduktan sonra, 01.11.2012 gün, E:2012/493, K:2012/455 sayı ile özetle, davanın görev yönünden reddine karar vermiÅŸ ve karar kesinleÅŸmiÅŸtir. Davacı vekili, aynı istemle bu kez askeri idari yargı yerinde dava açılmıştır. Askeri Yüksek Ä°dare Mahkemesi Ä°kinci Dairesi: 19.06.2013 gün, E:2013/326, K:2013/746 sayı ile özetle, “... 01.2011 tarihinde yürürlüÄŸe giren 6099 sayılı Kanun ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110'uncu maddesinde yapılan deÄŸiÅŸiklik gereÄŸince davacı tarafından Mahkememizde 29.01.2013 tarihinde açılan bu davanın görev ve çözüm yerinin mahkememiz olmayıp adli yargı yeri olduÄŸu sonucuna varılmıştır.” demek suretiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiÅŸtir.Bu karara karşı yapılan Karar Düzeltme baÅŸvurusu üzerine, Askeri Yüksek Ä°dare Mahkemesi Ä°kinci Daire BaÅŸkanlığı; 04.12.2013 gün, E:2013/1490, K:2013/1427 sayı ile özetle, karar düzeltme isteminin reddine karar vermiÅŸ ve karar kesinleÅŸmiÅŸtir.

KARAR :  Dava, askerlik hizmetini yerine getirdiÄŸi sırada vazife gereÄŸi içinde bulunduÄŸu askeri aracın kaza yapması sonucunda yaralanan davacı tarafından, meydana gelen trafik kazası sonucu oluÅŸtuÄŸunu iddia ettiÄŸi 5.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi zararın olay tarihinden hesaplanacak yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

2918 sayılı Kanunun 19.1.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüÄŸe giren 6099 sayılı Kanunun 14. maddesiyle deÄŸiÅŸik 110. maddesinde “ Ä°ÅŸleteni veya sahibi Devlet ve diÄŸer kamu kuruluÅŸları olan araçların sebebiyet verdiÄŸi zararlara iliÅŸkin olanları dahil, bu yasadan doÄŸan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır. Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluÄŸa iliÅŸkin davalar, sigortacının merkez veya ÅŸubesinin veya sigorta sözleÅŸmesini yapan acentenin bulunduÄŸu yer mahkemelerinden birinde açılabileceÄŸi gibi kazanın vuku bulduÄŸu yer mahkemesinde de açılabilir.” denilmiÅŸ olup, geçici 21.maddesinde ise “ Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve iliÅŸkin hükmü, yürürlüÄŸe girdiÄŸi tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek Ä°dare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz. ” denilmiÅŸtir. Anayasa'nın 158. inci maddesinin son fıkrasında “DiÄŸer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuÅŸmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır.” denilmektedir. Anayasa Mahkemesi'nin 26.12.2013 tarih ve E:2013/68, K:2013/165 sayılı kararı, yasa koyucunun idari yargının görevine giren bir konuyu adli yargının görevine verebileceÄŸine, 2918 Sayılı Kanunun 110 uncu maddesinin bu nedenle Anayasa'ya aykırı olmadığına dair olup, esası itibariyle görev konusunda verilmiÅŸ bir karardır ve Anayasanın 158 inci maddesi uyarınca baÅŸta Mahkememiz olmak üzere diÄŸer yargı organları bakımından da uyulması zorunlu bir karar mesabesindedir. Bu durumda, 2918 sayılı Yasanın 19.01.2011 tarihinde yürürlüÄŸe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi'nin iÅŸaret edilen kararları gözetildiÄŸinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliÄŸi yönünden trafik düzeninin saÄŸlanarak trafik güvenliÄŸini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, ÅŸartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluÅŸları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiÄŸi sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiÄŸinden Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiÅŸtir.

SONUÇ : Davanın çözümünde ADLÄ° YARGI YERÄ°NÄ°N görevli olduÄŸuna, bu nedenle Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01.11.2012 gün, E:2012/493, K:2012/455 sayılı GÖREVSÄ°ZLÄ°K KARARININ KALDIRILMASINA, 03.03.2014 gününde OY BÄ°RLİĞİ Ä°LE KESÄ°N OLARAK karar verildi.’’

 

‘’T.C.

YARGITAY 4. HUKUK DAÄ°RESÄ° E. 2012/14631 K. 2012/15193 T. 16.10.2012

ÖZET : Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine iliÅŸkindir. Mahkemece, davacının askeri aracın devrilmesi sonucunda yaralandığı ve davanın çözüm yerinin Askeri Ä°dari Yargı olduÄŸu kabul edilerek, davanın usulden reddine karar verilmiÅŸtir.Ancak, 2918 S.K. “Ä°ÅŸletenin Hukuki SorumluluÄŸu” baÅŸlıklı birinci bölümünde yer alan 85-90. maddelerinde, motorlu araçların trafik kurallarına ve gereklerine aykırı davranışları sonunda meydana gelen zararlar nedeniyle gerçek ve özel kiÅŸilerle, kamu tüzel kiÅŸilerinin ayrım yapılmadan aynı sorumluluk kurallarına baÄŸlı olmaları ön görülmüÅŸtür.Yine aynı yasada, iÅŸleteni veya sahibi Devlet ve diÄŸer kamu kuruluÅŸları olan araçların sebebiyet verdiÄŸi zararlara iliÅŸkin olanları dahil, bu kanundan doÄŸan sorumluluk davaları,adli yargıda görüleceÄŸi ifade edilmiÅŸtir.Bu düzenlemeler karşısında, kamu araçlarının verdikleri zararlardan dolayı idare, kamu hukuku kurallarına göre deÄŸil, “iÅŸleten” sıfatıyla özel hukuk kurallarına göre sorumlu tutulacaktır.Bu durumda, askeri aracın verdiÄŸi zararın tazmini isteÄŸi ile açılan davanın, bu kuralları uygulamakla görevli adli yargı yerinde görülmesi gerekir.

DAVA : Davacı M. K. ve diÄŸeri vekili tarafından, davalı Ä°çiÅŸleri Bakanlığı aleyhine 31/01/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargı yolu nedeni ile davanın usulden reddine dair verilen 29/06/2012 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar ve davalı vekilleri taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereÄŸi görüÅŸüldü:

KARAR : Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine iliÅŸkindir. Mahkemece, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmiÅŸ ; hüküm, davacılar ve davalı tarafından temyiz olunmuÅŸtur.

Davacı, davalı Ä°ç Ä°ÅŸleri Bakanlığına ait araç içerisinde yolcu olarak bulunduÄŸu sırada meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralandığını, zararlarının iÅŸleten sıfatı ile davalı idare tarafından karşılanması talep etmiÅŸtir.Davalı, davaya konu olayın meydana gelmesinde herhangi bir kusurlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuÅŸtur.Mahkemece, davacının askeri aracın devrilmesi sonucunda yaralandığı ve davanın çözüm yerinin Askeri Ä°dari Yargı olduÄŸu kabul edilerek, davanın usulden reddine karar verilmiÅŸtir.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 106. maddesinde “Genel ve katma bütçeli kuruluÅŸlara, il özel idareleri ve belediyelere ve kamu iktisadi teÅŸebbüslerine ve kamu kuruluÅŸlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı bu kanunun iÅŸletenin hukuki sorumluluÄŸuna iliÅŸkin hükümleri uygulanır” denilmektedir. Anılan yasanın sekizinci kısmının “Ä°ÅŸletenin Hukuki SorumluluÄŸu” baÅŸlıklı birinci bölümünde yer alan 85-90. maddelerinde, motorlu araçların trafik kurallarına ve gereklerine aykırı davranışları sonunda meydana gelen zararlar nedeniyle gerçek ve özel kiÅŸilerle, kamu tüzel kiÅŸilerinin ayrım yapılmadan aynı sorumluluk kurallarına baÄŸlı olmaları ön görülmüÅŸtür. Bu düzenleme itibariyle yasa, kamu idare ve kurumlarına ait ve bu arada kamu hizmetine tahsis edilen motorlu araçların verdikleri zararlardan dolayı, trafik olaylarından doÄŸan zararların özelliÄŸi göz önünde tutularak, kamu idare ve kurumlarının özel kiÅŸilerle eÅŸit ÅŸartlarda aynı esaslara göre sorumlu tutulması gereÄŸini ifade etmiÅŸtir. Aynı ÅŸekilde anılan yasanın görev ve yetkiye iliÅŸkin 11.01.2011 tarihinde deÄŸiÅŸikliÄŸe uÄŸrayan 110. maddesinde ' iÅŸleteni veya sahibi Devlet ve diÄŸer kamu kuruluÅŸları olan araçların sebebiyet verdiÄŸi zararlara iliÅŸkin olanları dahil, bu kanundan doÄŸan sorumluluk davaları,adli yargıda görülür.' ÅŸeklinde ifade edilmiÅŸtir. Yasanın anılan bu hükümleri karşısında, kamu araçlarının verdikleri zararlardan dolayı idare, kamu hukuku kurallarına göre deÄŸil, “iÅŸleten” sıfatıyla özel hukuk kurallarına göre sorumlu tutulabilecektir. Bu durumda, askeri aracın verdiÄŸi zararın tazmini isteÄŸi ile açılan davanın, bu kuralları uygulamakla görevli adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir. Yerel mahkemece, açıklanan yasal düzenlemeler gözetilmeksizin yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi doÄŸru görülmemiÅŸ ve bozmayı gerektirmiÅŸtir, …’’

YETKÄ°LÄ° MAHKEME                         :

Askeri araçların neden olduÄŸu ya da karıştığı trafik kazaları ile ilgili tazminat davalarında genel yetkili mahkeme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili maddesi ‘’Madde 6: Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kiÅŸinin davanın açıldığı tarihteki yerleÅŸim yeri mahkemesidir.’’  gereÄŸi davalı gerçek veya tüzel kiÅŸinin davanın açıldığı tarihteki yerleÅŸim yeri mahkemesidir. Davaların davalısı bakanlık ve diÄŸer kamu tüzel kiÅŸileri olduÄŸunda, Ankara mahkemeleri bu davalarda genel yetkili mahkemelerdir.


ASKERLÄ°K DÖNEMÄ°NDE ASKERÄ°N YARALANMASI SONUCU DOÄžAN HAKLARI

  • SaÄŸlık Yardımı:

1111 sayılı Askerlik Kanununa eklenen Ek Madde 6 gereğince;

‘Vatani görevini yapmakta iken barışta ve savaÅŸta, yurt içinde ve yurt dışında, görev esnasında veya görev dışında görevlerinden dolayı, bir saldırıya veya kazaya uÄŸrayan erbaÅŸ ve erlerden, saÄŸlık kurumlarında tedavisi devam edenlere, olay/kaza tarihinden itibaren 36 ayı geçmemek üzere, terhislerini takip eden aybaşından itibaren ve tedavi gördüÄŸü saÄŸlık kurumunca düzenlenen "tedavisinin devam ettiÄŸini belirtir" saÄŸlık kurul raporuna istinaden, görevdeki uzman çavuÅŸun (1 yıllık, karargahta görevli, bekar) aldığı net maaşın 2/3'ü (27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 28 inci maddesinde belirtilen ek tazminatlar ile 14/7/1964 tarihli ve 500 sayılı Kanuna göre ödenen tazminat ve yabancı dil tazminatı hariç) her ay saÄŸlık yardımı olarak, baÄŸlı olduÄŸu Kuvvet Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından ilgili bütçe tertibinden ödenir. Bu ödemeden sigorta primi dâhil hiçbir kesinti yapılmaz ve tedavi süresinde yapılan saÄŸlık yardımı personelden tahsil edilmez. Olay/kaza durumu, keyif verici içki ve her çeÅŸit maddeler kullanmaktan, her ne suretle olursa olsun kendisine veya baÅŸkalarına menfaat saÄŸlamak veya zarar vermek maksadından doÄŸmuÅŸ olursa saÄŸlık yardımı ödenmez. 856-1 Tedavisi devam edenlerden; a) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun mülga 45 inci maddesi kapsamında vazife malûlü ya da mülga 64 üncü maddesi kapsamında harp malûlü aylığı baÄŸlananlar ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel SaÄŸlık Sigortası Kanununun 47 nci maddesi kapsamında vazife/harp malûlü aylığı baÄŸlananlara aylık baÄŸlanma tarihini takip eden aybaşından itibaren, b) Malûllük durumu oluÅŸmaksızın tedavisi kesin iÅŸlemli saÄŸlık kurulu raporu ile sonlandırılanlara, raporunu takip eden aybaşından itibaren, saÄŸlık yardımı ödenmesi sonlandırılır. Tedavi süresinde yapılan saÄŸlık yardımı personelden tahsil edilmez.’

  • Vazife malullüÄŸü aylığı:

5510 sayılı Kanun’un 47.maddesinde ‘Kanunun yürürlüÄŸe girdiÄŸi tarihten sonra ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlar için aÅŸağıdaki hallerde vazife malûllüÄŸü hükümleri uygulanır. 25 inci maddede belirtilen malûllük; sigortalıların vazifelerini yaptıkları sırada veya vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri herhangi bir kamu idaresine ait baÅŸka iÅŸleri yaparken bu iÅŸlerden veya kurumlarının menfaatini korumak maksadıyla bir iÅŸ yaparken ya da idarelerince saÄŸlanan bir taşıtla iÅŸe geliÅŸi ve iÅŸten dönüÅŸü sırasında veya iÅŸyerinde meydana gelen kazadan doÄŸmuÅŸ olursa, buna vazife malûllüÄŸü ve bunlara uÄŸrayanlara da vazife malûlü denir.’ Maluliyet aylığı ,bedensel ve ruhsal arızalar nedeniyle sigortalıya ya da hak sahiplerine sosyal sigorta yardımlarının yapılabilmesi, yasal çerçevede bir raporun alınmış olmasına baÄŸlıdır. Kurumdan yazılı istekte bulunması halinde malûllük aylığı baÄŸlanır.

  • Nakdi tazminat:

 DeÄŸinilmesi gereken noktalardan biri de nakdi tazminat hususudur. Bu hususta Milli Savunma Bakanlığı’nın sitesinde de yer alan tanım ve iliÅŸikteki tablo aÅŸağıda yer almaktadır.

‘’NAKDÄ° TAZMÄ°NAT NEDÄ°R?

Nakdî Tazminat, konuya iliÅŸkin Kanunlarda belirtilen görevler dolayısı ile ölenlerin varislerine, sakat kalan veya yaralanan personelin ise kendilerine herhangi bir adli karar gerektirmeden yetkili komisyonlarca idarece karar alınarak yapılan Nakdî ödemedir. Kanun kapsamı içerisinde Ä°darenin kendiliÄŸinden hükmettiÄŸi tazminat kararıdır.

Milli Savunma Bakanlığı’nın sitesinde de yer alan iliÅŸikteki tablo incelendiÄŸinde;

Tazminat Tutarı:

  • Ölenlerin dul ve yetimlerine, 400.000 gösterge rakamının tazminat verilmesine dair karar tarihindeki memur maaÅŸ katsayısıyla çarpımı sonucu bulunan tutar kadar,
  • Engelli hâle gelenlere, “Vazife Malullüklerinin Nevileri ile Dereceleri Hakkında Nizamname” hükümlerine göre tespit edilecek maluliyet derecelerine göre aÅŸağıda belirtilen gösterge rakamlarının tazminat verilmesine dair karar tarihindeki memur maaÅŸ katsayısıyla çarpımı sonucu bulunan tutar kadar ödeme yapılmaktadır.

KÄ°MLER ASKERÄ° KAZA TAZMÄ°NATI TALEBÄ°NDE BULUNABÄ°LÄ°R?

Asker kiÅŸileri ilgilendiren ve askerî hizmete iliÅŸkin idarî eylem ve iÅŸlemlerden doÄŸan kararlara karşı açılan iptal ve tam yargı davalarına askeri davalar denir.

Askeri olmayan makamlarca verilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıklar askeri davaların konusunu oluşturmaktadır.

ASKERÄ° KAZALARDA GÖREVLÄ° MAHKEME:

Askeri hizmetle ilgili idari eylemlerden doÄŸan zararların tazmini davaları “genel olarak” 1602 sayılı Askeri Yüksek Ä°dare Mahkemesi Kanunu hükümlerine göre Askeri Yüksek Ä°dare Mahkemesinde görülür. Ancak, bu genel kuralın istisnaları mevcuttur. ÖrneÄŸin; aÅŸağıda yazılı UyuÅŸmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü  ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi kararında da görüleceÄŸi üzere askeri araçların neden olduÄŸu trafik kazalarından dolayı, gerek yaralanma, gerekse ölüm halinde açılacak davalar genel hükümlere ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu esaslarına göre adli yargıda görülür.

‘’UYUÅžMAZLIK MAHKEMESÄ° HUKUK BÖLÜMÜ E. 2014/277 K. 2014/310 T. 3.3.2014

OLAY : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Jandarma AsteÄŸmen M.A.'nın emir ve komutasında 4 araçtan oluÅŸan konvoyla Silopi istikametinde yol emniyet ve kontrol görevini ifa ederken, yol güzergahı üzerinde meydana gelen kaza sonucunda araç içinde Jandarma eri olarak bulunan davacı A.O.'ın yaralandığını, uzun süreli tedavi sonrasında durumunda bir düzelme olmadığı için kendisine AskerliÄŸe ElveriÅŸli Olmadığı'na iliÅŸkin 27.07.2006 tarihinde rapor verildiÄŸini, daha sonra davacıya maluliyeti sebebiyle Emekli Sandığı tarafından maaÅŸ baÄŸlandığını, maluliyet derecesinin 6 olduÄŸunu belirterek, fazlaya Ä°liÅŸkin hakları saklı kalmak kaydı Ä°le, 500.00 TL maddi, 10.000, TL manevi tazminat olmak üzere toplam 10.500 TL maddi ve manevi tazminata faizi ile birlikte hükmedilmesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.

Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi: 28.09.2010 gün, E:2007/136, K:2010/342 sayı ile özetle; davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar vermiÅŸtir.

Ä°ÅŸ bu karara karşı yapılan temyiz baÅŸvurusu üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 16.03.2011 gün, E:2011/1324, K:2011/2761 sayılı ilamı ile özetle; davaya Askeri Yüksek Ä°dare Mahkemesi'nde bakılması gerektiÄŸini belirterek, yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliÄŸi nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken iÅŸin esasının incelenmiÅŸ olması usul ve yasaya uygun düÅŸmediÄŸinden bahisle kararın bozulmasına karar vermiÅŸtir.

Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi: Yargıtay'ın bozma ilamına uyduktan sonra, 05.10.2011 gün, E:2011/278, K:2011/341 sayı ile özetle; 6100 sayılı HMK nun 3.maddesi hükmü gereÄŸince, ölüm veya vücut bütünlüÄŸünün yitirilmesinden doÄŸan zararların tazminine yönelik davaların ve her türlü idari eylemler ve iÅŸlemler ile idarenin sorumlu olduÄŸu diÄŸer sebeplerin yol açtığı, maddi ve manevi zararların tazminine iliÅŸkin davaların Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülmesi gerektiÄŸini, dolayısıyla mahkemenin görevli olduÄŸunu belirterek, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar vermiÅŸtir.

Ä°ÅŸ bu karara karşı yapılan temyiz baÅŸvurusu üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 08.05.2012 gün, E:2012/3297, K:2012/8108 sayılı ilamı ile özetle; “...6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 3. maddesi, bu kanunun yürürlüÄŸe girmesinden sonra açılan davalar için geçerlidir. DiÄŸer yandan, Yargıtay bozma kararına uyulmakla, bozma kararı yararına olan taraf yönünden usulü kazanılmış hak doÄŸar. Kazanılmış hak, yeni bir karar ile ortadan kaldırılamayacağından; yerel mahkemece, açıklanan yönler gözetilerek dairemizin bozma kararına göre yargı yolu bakımından mahkemenin görevsizliÄŸi nedeniyle dava dilekçesinin reddedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile yazılı ÅŸekilde karar verilmiÅŸ olması usul ve yasaya uygun düÅŸmediÄŸinden kararın bozulması gerekmiÅŸtir.” demek suretiyle hükmün bozulmasına karar vermiÅŸtir.

Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi: Yargıtay'ın bozma ilamına uyduktan sonra, 01.11.2012 gün, E:2012/493, K:2012/455 sayı ile özetle, davanın görev yönünden reddine karar vermiÅŸ ve karar kesinleÅŸmiÅŸtir. Davacı vekili, aynı istemle bu kez askeri idari yargı yerinde dava açılmıştır. Askeri Yüksek Ä°dare Mahkemesi Ä°kinci Dairesi: 19.06.2013 gün, E:2013/326, K:2013/746 sayı ile özetle, “... 01.2011 tarihinde yürürlüÄŸe giren 6099 sayılı Kanun ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110'uncu maddesinde yapılan deÄŸiÅŸiklik gereÄŸince davacı tarafından Mahkememizde 29.01.2013 tarihinde açılan bu davanın görev ve çözüm yerinin mahkememiz olmayıp adli yargı yeri olduÄŸu sonucuna varılmıştır.” demek suretiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiÅŸtir.Bu karara karşı yapılan Karar Düzeltme baÅŸvurusu üzerine, Askeri Yüksek Ä°dare Mahkemesi Ä°kinci Daire BaÅŸkanlığı; 04.12.2013 gün, E:2013/1490, K:2013/1427 sayı ile özetle, karar düzeltme isteminin reddine karar vermiÅŸ ve karar kesinleÅŸmiÅŸtir.

KARAR :  Dava, askerlik hizmetini yerine getirdiÄŸi sırada vazife gereÄŸi içinde bulunduÄŸu askeri aracın kaza yapması sonucunda yaralanan davacı tarafından, meydana gelen trafik kazası sonucu oluÅŸtuÄŸunu iddia ettiÄŸi 5.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi zararın olay tarihinden hesaplanacak yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

2918 sayılı Kanunun 19.1.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüÄŸe giren 6099 sayılı Kanunun 14. maddesiyle deÄŸiÅŸik 110. maddesinde “ Ä°ÅŸleteni veya sahibi Devlet ve diÄŸer kamu kuruluÅŸları olan araçların sebebiyet verdiÄŸi zararlara iliÅŸkin olanları dahil, bu yasadan doÄŸan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır. Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluÄŸa iliÅŸkin davalar, sigortacının merkez veya ÅŸubesinin veya sigorta sözleÅŸmesini yapan acentenin bulunduÄŸu yer mahkemelerinden birinde açılabileceÄŸi gibi kazanın vuku bulduÄŸu yer mahkemesinde de açılabilir.” denilmiÅŸ olup, geçici 21.maddesinde ise “ Bu Kanunun 110 uncu maddesinin birinci fıkrasının göreve iliÅŸkin hükmü, yürürlüÄŸe girdiÄŸi tarihten önce idari yargıda ve Askeri Yüksek Ä°dare Mahkemesinde açılmış bulunan davalara uygulanmaz. ” denilmiÅŸtir. Anayasa'nın 158. inci maddesinin son fıkrasında “DiÄŸer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuÅŸmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır.” denilmektedir. Anayasa Mahkemesi'nin 26.12.2013 tarih ve E:2013/68, K:2013/165 sayılı kararı, yasa koyucunun idari yargının görevine giren bir konuyu adli yargının görevine verebileceÄŸine, 2918 Sayılı Kanunun 110 uncu maddesinin bu nedenle Anayasa'ya aykırı olmadığına dair olup, esası itibariyle görev konusunda verilmiÅŸ bir karardır ve Anayasanın 158 inci maddesi uyarınca baÅŸta Mahkememiz olmak üzere diÄŸer yargı organları bakımından da uyulması zorunlu bir karar mesabesindedir. Bu durumda, 2918 sayılı Yasanın 19.01.2011 tarihinde yürürlüÄŸe giren 110. maddesi ile Anayasa Mahkemesi'nin iÅŸaret edilen kararları gözetildiÄŸinde, bahsi geçen Kanun maddesinin karayollarında, can ve mal güvenliÄŸi yönünden trafik düzeninin saÄŸlanarak trafik güvenliÄŸini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri kapsadığı ve Kanunun, trafikle ilgili kuralları, ÅŸartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluÅŸları ve bunların görev yetki ve sorumlulukları ile, çalışma usullerini kapsadığı, dolayısıyla meydana gelen zararın tazmini istemiyle açılan bu davanın da adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiÄŸi sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü adli yargı yerinin görevine girdiÄŸinden Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiÅŸtir.

SONUÇ : Davanın çözümünde ADLÄ° YARGI YERÄ°NÄ°N görevli olduÄŸuna, bu nedenle Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 01.11.2012 gün, E:2012/493, K:2012/455 sayılı GÖREVSÄ°ZLÄ°K KARARININ KALDIRILMASINA, 03.03.2014 gününde OY BÄ°RLİĞİ Ä°LE KESÄ°N OLARAK karar verildi.’’

 

‘’T.C.

YARGITAY 4. HUKUK DAÄ°RESÄ° E. 2012/14631 K. 2012/15193 T. 16.10.2012

ÖZET : Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine iliÅŸkindir. Mahkemece, davacının askeri aracın devrilmesi sonucunda yaralandığı ve davanın çözüm yerinin Askeri Ä°dari Yargı olduÄŸu kabul edilerek, davanın usulden reddine karar verilmiÅŸtir.Ancak, 2918 S.K. “Ä°ÅŸletenin Hukuki SorumluluÄŸu” baÅŸlıklı birinci bölümünde yer alan 85-90. maddelerinde, motorlu araçların trafik kurallarına ve gereklerine aykırı davranışları sonunda meydana gelen zararlar nedeniyle gerçek ve özel kiÅŸilerle, kamu tüzel kiÅŸilerinin ayrım yapılmadan aynı sorumluluk kurallarına baÄŸlı olmaları ön görülmüÅŸtür.Yine aynı yasada, iÅŸleteni veya sahibi Devlet ve diÄŸer kamu kuruluÅŸları olan araçların sebebiyet verdiÄŸi zararlara iliÅŸkin olanları dahil, bu kanundan doÄŸan sorumluluk davaları,adli yargıda görüleceÄŸi ifade edilmiÅŸtir.Bu düzenlemeler karşısında, kamu araçlarının verdikleri zararlardan dolayı idare, kamu hukuku kurallarına göre deÄŸil, “iÅŸleten” sıfatıyla özel hukuk kurallarına göre sorumlu tutulacaktır.Bu durumda, askeri aracın verdiÄŸi zararın tazmini isteÄŸi ile açılan davanın, bu kuralları uygulamakla görevli adli yargı yerinde görülmesi gerekir.

DAVA : Davacı M. K. ve diÄŸeri vekili tarafından, davalı Ä°çiÅŸleri Bakanlığı aleyhine 31/01/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; yargı yolu nedeni ile davanın usulden reddine dair verilen 29/06/2012 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar ve davalı vekilleri taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereÄŸi görüÅŸüldü:

KARAR : Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine iliÅŸkindir. Mahkemece, yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmiÅŸ ; hüküm, davacılar ve davalı tarafından temyiz olunmuÅŸtur.

Davacı, davalı Ä°ç Ä°ÅŸleri Bakanlığına ait araç içerisinde yolcu olarak bulunduÄŸu sırada meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralandığını, zararlarının iÅŸleten sıfatı ile davalı idare tarafından karşılanması talep etmiÅŸtir.Davalı, davaya konu olayın meydana gelmesinde herhangi bir kusurlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuÅŸtur.Mahkemece, davacının askeri aracın devrilmesi sonucunda yaralandığı ve davanın çözüm yerinin Askeri Ä°dari Yargı olduÄŸu kabul edilerek, davanın usulden reddine karar verilmiÅŸtir.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 106. maddesinde “Genel ve katma bütçeli kuruluÅŸlara, il özel idareleri ve belediyelere ve kamu iktisadi teÅŸebbüslerine ve kamu kuruluÅŸlarına ait motorlu araçların sebep oldukları zararlardan dolayı bu kanunun iÅŸletenin hukuki sorumluluÄŸuna iliÅŸkin hükümleri uygulanır” denilmektedir. Anılan yasanın sekizinci kısmının “Ä°ÅŸletenin Hukuki SorumluluÄŸu” baÅŸlıklı birinci bölümünde yer alan 85-90. maddelerinde, motorlu araçların trafik kurallarına ve gereklerine aykırı davranışları sonunda meydana gelen zararlar nedeniyle gerçek ve özel kiÅŸilerle, kamu tüzel kiÅŸilerinin ayrım yapılmadan aynı sorumluluk kurallarına baÄŸlı olmaları ön görülmüÅŸtür. Bu düzenleme itibariyle yasa, kamu idare ve kurumlarına ait ve bu arada kamu hizmetine tahsis edilen motorlu araçların verdikleri zararlardan dolayı, trafik olaylarından doÄŸan zararların özelliÄŸi göz önünde tutularak, kamu idare ve kurumlarının özel kiÅŸilerle eÅŸit ÅŸartlarda aynı esaslara göre sorumlu tutulması gereÄŸini ifade etmiÅŸtir. Aynı ÅŸekilde anılan yasanın görev ve yetkiye iliÅŸkin 11.01.2011 tarihinde deÄŸiÅŸikliÄŸe uÄŸrayan 110. maddesinde ' iÅŸleteni veya sahibi Devlet ve diÄŸer kamu kuruluÅŸları olan araçların sebebiyet verdiÄŸi zararlara iliÅŸkin olanları dahil, bu kanundan doÄŸan sorumluluk davaları,adli yargıda görülür.' ÅŸeklinde ifade edilmiÅŸtir. Yasanın anılan bu hükümleri karşısında, kamu araçlarının verdikleri zararlardan dolayı idare, kamu hukuku kurallarına göre deÄŸil, “iÅŸleten” sıfatıyla özel hukuk kurallarına göre sorumlu tutulabilecektir. Bu durumda, askeri aracın verdiÄŸi zararın tazmini isteÄŸi ile açılan davanın, bu kuralları uygulamakla görevli adli yargı yerinde görülmesi gerekmektedir. Yerel mahkemece, açıklanan yasal düzenlemeler gözetilmeksizin yargı yolu bakımından görevsizlik kararı verilmesi doÄŸru görülmemiÅŸ ve bozmayı gerektirmiÅŸtir, …’’

YETKÄ°LÄ° MAHKEME                         :

Askeri araçların neden olduÄŸu ya da karıştığı trafik kazaları ile ilgili tazminat davalarında genel yetkili mahkeme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ilgili maddesi ‘’Madde 6: Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kiÅŸinin davanın açıldığı tarihteki yerleÅŸim yeri mahkemesidir.’’  gereÄŸi davalı gerçek veya tüzel kiÅŸinin davanın açıldığı tarihteki yerleÅŸim yeri mahkemesidir. Davaların davalısı bakanlık ve diÄŸer kamu tüzel kiÅŸileri olduÄŸunda, Ankara mahkemeleri bu davalarda genel yetkili mahkemelerdir.


ASKERLÄ°K DÖNEMÄ°NDE ASKERÄ°N YARALANMASI SONUCU DOÄžAN HAKLARI

  • SaÄŸlık Yardımı:

1111 sayılı Askerlik Kanununa eklenen Ek Madde 6 gereğince;

‘Vatani görevini yapmakta iken barışta ve savaÅŸta, yurt içinde ve yurt dışında, görev esnasında veya görev dışında görevlerinden dolayı, bir saldırıya veya kazaya uÄŸrayan erbaÅŸ ve erlerden, saÄŸlık kurumlarında tedavisi devam edenlere, olay/kaza tarihinden itibaren 36 ayı geçmemek üzere, terhislerini takip eden aybaşından itibaren ve tedavi gördüÄŸü saÄŸlık kurumunca düzenlenen "tedavisinin devam ettiÄŸini belirtir" saÄŸlık kurul raporuna istinaden, görevdeki uzman çavuÅŸun (1 yıllık, karargahta görevli, bekar) aldığı net maaşın 2/3'ü (27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 28 inci maddesinde belirtilen ek tazminatlar ile 14/7/1964 tarihli ve 500 sayılı Kanuna göre ödenen tazminat ve yabancı dil tazminatı hariç) her ay saÄŸlık yardımı olarak, baÄŸlı olduÄŸu Kuvvet Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından ilgili bütçe tertibinden ödenir. Bu ödemeden sigorta primi dâhil hiçbir kesinti yapılmaz ve tedavi süresinde yapılan saÄŸlık yardımı personelden tahsil edilmez. Olay/kaza durumu, keyif verici içki ve her çeÅŸit maddeler kullanmaktan, her ne suretle olursa olsun kendisine veya baÅŸkalarına menfaat saÄŸlamak veya zarar vermek maksadından doÄŸmuÅŸ olursa saÄŸlık yardımı ödenmez. 856-1 Tedavisi devam edenlerden; a) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun mülga 45 inci maddesi kapsamında vazife malûlü ya da mülga 64 üncü maddesi kapsamında harp malûlü aylığı baÄŸlananlar ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel SaÄŸlık Sigortası Kanununun 47 nci maddesi kapsamında vazife/harp malûlü aylığı baÄŸlananlara aylık baÄŸlanma tarihini takip eden aybaşından itibaren, b) Malûllük durumu oluÅŸmaksızın tedavisi kesin iÅŸlemli saÄŸlık kurulu raporu ile sonlandırılanlara, raporunu takip eden aybaşından itibaren, saÄŸlık yardımı ödenmesi sonlandırılır. Tedavi süresinde yapılan saÄŸlık yardımı personelden tahsil edilmez.’

  • Vazife malullüÄŸü aylığı:

5510 sayılı Kanun’un 47.maddesinde ‘Kanunun yürürlüÄŸe girdiÄŸi tarihten sonra ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlar için aÅŸağıdaki hallerde vazife malûllüÄŸü hükümleri uygulanır. 25 inci maddede belirtilen malûllük; sigortalıların vazifelerini yaptıkları sırada veya vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri herhangi bir kamu idaresine ait baÅŸka iÅŸleri yaparken bu iÅŸlerden veya kurumlarının menfaatini korumak maksadıyla bir iÅŸ yaparken ya da idarelerince saÄŸlanan bir taşıtla iÅŸe geliÅŸi ve iÅŸten dönüÅŸü sırasında veya iÅŸyerinde meydana gelen kazadan doÄŸmuÅŸ olursa, buna vazife malûllüÄŸü ve bunlara uÄŸrayanlara da vazife malûlü denir.’ Maluliyet aylığı ,bedensel ve ruhsal arızalar nedeniyle sigortalıya ya da hak sahiplerine sosyal sigorta yardımlarının yapılabilmesi, yasal çerçevede bir raporun alınmış olmasına baÄŸlıdır. Kurumdan yazılı istekte bulunması halinde malûllük aylığı baÄŸlanır.

  • Nakdi tazminat:

 DeÄŸinilmesi gereken noktalardan biri de nakdi tazminat hususudur. Bu hususta Milli Savunma Bakanlığı’nın sitesinde de yer alan tanım ve iliÅŸikteki tablo aÅŸağıda yer almaktadır.

‘’NAKDÄ° TAZMÄ°NAT NEDÄ°R?

Nakdî Tazminat, konuya iliÅŸkin Kanunlarda belirtilen görevler dolayısı ile ölenlerin varislerine, sakat kalan veya yaralanan personelin ise kendilerine herhangi bir adli karar gerektirmeden yetkili komisyonlarca idarece karar alınarak yapılan Nakdî ödemedir. Kanun kapsamı içerisinde Ä°darenin kendiliÄŸinden hükmettiÄŸi tazminat kararıdır.

Milli Savunma Bakanlığı’nın sitesinde de yer alan iliÅŸikteki tablo incelendiÄŸinde;

Tazminat Tutarı:

  • Ölenlerin dul ve yetimlerine, 400.000 gösterge rakamının tazminat verilmesine dair karar tarihindeki memur maaÅŸ katsayısıyla çarpımı sonucu bulunan tutar kadar,
  • Engelli hâle gelenlere, “Vazife Malullüklerinin Nevileri ile Dereceleri Hakkında Nizamname” hükümlerine göre tespit edilecek maluliyet derecelerine göre aÅŸağıda belirtilen gösterge rakamlarının tazminat verilmesine dair karar tarihindeki memur maaÅŸ katsayısıyla çarpımı sonucu bulunan tutar kadar ödeme yapılmaktadır.
ENGELLÄ°LÄ°K DERECESÄ° ÖDENECEK TAZMÄ°NAT GÖSTERGESÄ°
1

 

2

3

4

5

6

400.000

 

360.000

330.000

300.000

270.000

240.000

  • Bu tazminat bir defaya mahsus ödenir. Daha sonra engelli durumunun arttığı ve maluliyet derecesinin yükseldiÄŸi gerekçesiyle yeni bir ödeme yapılmaz. Ayrıca tazminattan damga vergisi dışında herhangi bir vergi ve kesinti yapılmaz ve ödenecek tazminat haczedilemez.

Ödeme Ä°ÅŸlemleri:

  • Tazminat ödeme iÅŸlemleri yükümlünün askerlik hizmetini yaptığı birlik/ karargâh/ kurumun baÄŸlı bulunduÄŸu Kuvvet Komutanlıklarınca belirlenecek birimlerce sonuçlandırılır ve hak sahibine bilgi verilir.’’*

 

*Milli Savunma Bakanlığı’nın Nakdi Tazminat BaÅŸlıklı Yazısı

  • Maddi ve manevi tazminat: 

Maddi ve manevi tazminat için ilgili mahkemelerde açılacak dava sonucunda maddi ve manevi tazminat belirlenir. “Genel adli yargıda” dava açılması gereken hallerde, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/1-2 maddesine göre; motorlu araç kazalarından doÄŸan maddi zararların tazminine iliÅŸkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öÄŸrendiÄŸi tarihten baÅŸlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden baÅŸlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uÄŸrar. 1602 Sayılı Kanunun 43 ncü maddesine göre, tam yargı davasının açılabilmesi için davanın açılmasından önce, zararı doÄŸuran eylemin yazılı bildirimden sonra baÅŸlayacağı öngörülen bir yıllık zorunlu idari baÅŸvuru süresi saÄŸlık durumunu kesin olarak bilinir hale geldiÄŸi rapor tarihi itibari ile baÅŸlar. Bu tarihten itibaren bir yıl içinde idareye yazılı olarak baÅŸvurmak gerekir. Bu talebin kısmen veya tamamen reddi halinde bu konudaki iÅŸlemin tebliÄŸi tarihinden ve altmış gün içinde cevap verilmediÄŸi takdirde bu sürenin bittiÄŸi tarihten itibaren altmış gün içinde tam yargı davası açılabilir.

ZAMANAÅžIMI-DAVA AÇMA SÜRESÄ°

“Genel adli yargıda” dava açılması gereken hallerde, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/1-2 maddesine göre; motorlu araç kazalarından doÄŸan maddi zararların tazminine iliÅŸkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öÄŸrendiÄŸi tarihten baÅŸlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden baÅŸlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uÄŸrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doÄŸar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüÅŸ ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.

“Genel idari yargıda” veya “Askeri Yüksek Ä°dare Mahkemesinde” açılacak davalarda; ölüm halinde ölenin yakınlarının ölüm tarihinden itibaren 1 yıl içinde, yaralananların ise rapor veya rapor onay tarihinden itibaren 1 yıl içinde idareye baÅŸvurmaları, bu baÅŸvurularının reddi üzerine 60 gün içinde davalarını açmaları gerekir. Åžayet idare bu baÅŸvuruya 60 gün içinde bir cevap vermez ise ikinci 60 gün içinde dava açılmalıdır.

Bu konu 1602 Sayılı AYÄ°M Kanununun 43/1nci maddesin de ise ÅŸu ÅŸekilde düzenlemiÅŸtir; “Ä°dari eylemlerden hakları ihlal edilmiÅŸ olanların Askeri Yüksek Ä°dare Mahkemesinde dava açmadan önce, bu eylemlerin yazılı bildirimi üzerine veya baÅŸka suretle öÄŸrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beÅŸ yıl içinde yetkili makama baÅŸvurarak haklarının yerine
getirilmesini istemeleri lazımdır. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde bu konudaki iÅŸlemin tebliÄŸi tarihinden ve altmış gün içinde cevap verilmediÄŸi takdirde bu sürenin bittiÄŸi tarihten itibaren altmış gün içinde tam yargı davası açabilirler.”

1602 Sayılı Kanunun 43 ncü maddesine göre, tam yargı davasının açılabilmesi için davanın açılmasından önce, zararı doÄŸuran eylemin yazılı bildirimden sonra baÅŸlayacağı öngörülen bir yıllık zorunlu idari baÅŸvuru süresi saÄŸlık durumunu kesin olarak bilinir hale geldiÄŸi rapor tarihi itibari ile baÅŸlar. Bu tarihten itibaren bir yıl içinde idareye yazılı olarak baÅŸvurmak gerekir. Bu talebin kısmen veya tamamen reddi halinde bu konudaki iÅŸlemin tebliÄŸi tarihinden ve altmış gün içinde cevap verilmediÄŸi takdirde bu sürenin bittiÄŸi tarihten itibaren altmış gün içinde tam yargı davası açılabilir. Bu nedenle MSB'nin yanıt verme süresi olan 60 günü beklemeniz gerekmektedir. DiÄŸer yandan idari eylemden doÄŸan tazminat istemi niteliÄŸini taşıyan davalarda süreler hak düÅŸürücü olduÄŸundan, süresi içerisinde dava açılırken fazlaya iliÅŸkin hakkın saklı tutulması mümkün deÄŸildir. Bu nedenle idari baÅŸvuruda bulunulurken maddi tazminat miktarının iÅŸgöremezlik oranı, davacının yaşı, geliri gibi unsurlara göre hesap edilerek tam hatta hesaplanan tazminatın üstünde istenmesi gerekir.

 
   
  • Bu tazminat bir defaya mahsus ödenir. Daha sonra engelli durumunun arttığı ve maluliyet derecesinin yükseldiÄŸi gerekçesiyle yeni bir ödeme yapılmaz. Ayrıca tazminattan damga vergisi dışında herhangi bir vergi ve kesinti yapılmaz ve ödenecek tazminat haczedilemez.

Ödeme Ä°ÅŸlemleri:

  • Tazminat ödeme iÅŸlemleri yükümlünün askerlik hizmetini yaptığı birlik/ karargâh/ kurumun baÄŸlı bulunduÄŸu Kuvvet Komutanlıklarınca belirlenecek birimlerce sonuçlandırılır ve hak sahibine bilgi verilir.’’*

 

*Milli Savunma Bakanlığı’nın Nakdi Tazminat BaÅŸlıklı Yazısı

  • Maddi ve manevi tazminat: 

Maddi ve manevi tazminat için ilgili mahkemelerde açılacak dava sonucunda maddi ve manevi tazminat belirlenir. “Genel adli yargıda” dava açılması gereken hallerde, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/1-2 maddesine göre; motorlu araç kazalarından doÄŸan maddi zararların tazminine iliÅŸkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öÄŸrendiÄŸi tarihten baÅŸlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden baÅŸlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uÄŸrar. 1602 Sayılı Kanunun 43 ncü maddesine göre, tam yargı davasının açılabilmesi için davanın açılmasından önce, zararı doÄŸuran eylemin yazılı bildirimden sonra baÅŸlayacağı öngörülen bir yıllık zorunlu idari baÅŸvuru süresi saÄŸlık durumunu kesin olarak bilinir hale geldiÄŸi rapor tarihi itibari ile baÅŸlar. Bu tarihten itibaren bir yıl içinde idareye yazılı olarak baÅŸvurmak gerekir. Bu talebin kısmen veya tamamen reddi halinde bu konudaki iÅŸlemin tebliÄŸi tarihinden ve altmış gün içinde cevap verilmediÄŸi takdirde bu sürenin bittiÄŸi tarihten itibaren altmış gün içinde tam yargı davası açılabilir.

ZAMANAÅžIMI-DAVA AÇMA SÜRESÄ°

“Genel adli yargıda” dava açılması gereken hallerde, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/1-2 maddesine göre; motorlu araç kazalarından doÄŸan maddi zararların tazminine iliÅŸkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öÄŸrendiÄŸi tarihten baÅŸlayarak 2 yıl ve herhalde kaza gününden baÅŸlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uÄŸrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doÄŸar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüÅŸ ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.

“Genel idari yargıda” veya “Askeri Yüksek Ä°dare Mahkemesinde” açılacak davalarda; ölüm halinde ölenin yakınlarının ölüm tarihinden itibaren 1 yıl içinde, yaralananların ise rapor veya rapor onay tarihinden itibaren 1 yıl içinde idareye baÅŸvurmaları, bu baÅŸvurularının reddi üzerine 60 gün içinde davalarını açmaları gerekir. Åžayet idare bu baÅŸvuruya 60 gün içinde bir cevap vermez ise ikinci 60 gün içinde dava açılmalıdır.

Bu konu 1602 Sayılı AYÄ°M Kanununun 43/1nci maddesin de ise ÅŸu ÅŸekilde düzenlemiÅŸtir; “Ä°dari eylemlerden hakları ihlal edilmiÅŸ olanların Askeri Yüksek Ä°dare Mahkemesinde dava açmadan önce, bu eylemlerin yazılı bildirimi üzerine veya baÅŸka suretle öÄŸrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beÅŸ yıl içinde yetkili makama baÅŸvurarak haklarının yerine
getirilmesini istemeleri lazımdır. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde bu konudaki iÅŸlemin tebliÄŸi tarihinden ve altmış gün içinde cevap verilmediÄŸi takdirde bu sürenin bittiÄŸi tarihten itibaren altmış gün içinde tam yargı davası açabilirler.”

1602 Sayılı Kanunun 43 ncü maddesine göre, tam yargı davasının açılabilmesi için davanın açılmasından önce, zararı doÄŸuran eylemin yazılı bildirimden sonra baÅŸlayacağı öngörülen bir yıllık zorunlu idari baÅŸvuru süresi saÄŸlık durumunu kesin olarak bilinir hale geldiÄŸi rapor tarihi itibari ile baÅŸlar. Bu tarihten itibaren bir yıl içinde idareye yazılı olarak baÅŸvurmak gerekir. Bu talebin kısmen veya tamamen reddi halinde bu konudaki iÅŸlemin tebliÄŸi tarihinden ve altmış gün içinde cevap verilmediÄŸi takdirde bu sürenin bittiÄŸi tarihten itibaren altmış gün içinde tam yargı davası açılabilir. Bu nedenle MSB'nin yanıt verme süresi olan 60 günü beklemeniz gerekmektedir. DiÄŸer yandan idari eylemden doÄŸan tazminat istemi niteliÄŸini taşıyan davalarda süreler hak düÅŸürücü olduÄŸundan, süresi içerisinde dava açılırken fazlaya iliÅŸkin hakkın saklı tutulması mümkün deÄŸildir. Bu nedenle idari baÅŸvuruda bulunulurken maddi tazminat miktarının iÅŸgöremezlik oranı, davacının yaşı, geliri gibi unsurlara göre hesap edilerek tam hatta hesaplanan tazminatın üstünde istenmesi gerekir.