İş Hukuku
İş hukuku, işçi ve işveren arasındaki ilişkileri düzenleyen, çalışma hayatındaki hak ve yükümlülükleri belirleyen bir hukuk dalıdır. Temel amacı; işçi haklarını korumak, işverenlerin yasal çerçevede hareket etmesini sağlamak ve çalışma hayatında adil bir denge kurmaktır. Çalışanların haklarını korurken işverenlerin de yasal yükümlülüklerini belirler. İş hukuku, hem bireysel iş ilişkilerini hem de toplu iş ilişkilerini kapsar.
Bu kapsamda iş hukuku, bireysel iş hukuku ve toplu iş hukuku olmak üzere iki ana başlıkta incelenir. Bireysel iş hukuku; iş sözleşmeleri, işçi ve işveren hakları, fazla mesai ücretleri, yıllık izin, kıdem ve ihbar tazminatları gibi konuları içerirken toplu iş hukuku; sendikal haklar, toplu iş sözleşmeleri ve grev gibi konuları kapsar.
Bireysel iş hukukunun temel mevzuat dayanağı 4857 sayılı İş Kanunu’dur. 4857 sayılı İş Kanunu, 4 üncü maddesinde sayılan istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır. Bu nedenle de bireysel iş hukukunun en kapsamlı ve temel kaynağıdır. Toplu iş hukukunun temel mevzuat dayanağı ise 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu olup amacı işçi ve işveren sendikaları ile konfederasyonların kuruluşu, yönetimi, işleyişi, denetlenmesi, çalışma ve örgütlenmesine ilişkin usul ve esaslar ile işçilerin ve işverenlerin karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını belirlemek üzere toplu iş sözleşmesi yapmalarına, uyuşmazlıkları barışçı yollarla çözümlemelerine, grev ve lokavta başvurmalarına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
İş Hukukunun Kapsamı ve Temel Konuları
İş hukuku, bireysel iş hukuku ve toplu iş hukuku olmak üzere iki ana başlık altında incelenir:
1. Bireysel İş Hukuku: İşçi ve işveren arasındaki bireysel ilişkileri düzenler.
• İş sözleşmeleri: İşçi ile işveren arasındaki iş ilişkisinin hukuki temelini oluşturur. Sürekli, belirli süreli, kısmi süreli ve çağrı üzerine çalışma gibi farklı türleri bulunur.
• İş sözleşmesinin feshi: İş sözleşmesinin işçi veya işveren tarafından hangi koşullarda sonlandırılabileceği ve fesih prosedürleri düzenlenir.
• Kıdem ve ihbar tazminatları: İşçinin belirli şartları sağlaması halinde hak kazandığı tazminatlardır.
• Çalışma süreleri ve fazla mesai: Günlük ve haftalık çalışma saatleri ile fazla mesai kuralları belirlenmiştir. Fazla mesai yapan işçiye ek ücret ödenmesi gerekir.
• Ücret ve yan haklar: İşçinin ücretinin ödenme şekli, asgari ücret güvencesi, primler, ikramiyeler ve sosyal haklar düzenlenir.
• Yıllık izin ve sosyal haklar: İşçilerin yıllık izin, doğum izni, süt izni, mazeret izni gibi hakları iş kanunu ile güvence altına alınmıştır.
• İş sağlığı ve güvenliği: Çalışanların güvenli bir ortamda çalışmasını sağlamak amacıyla işverenlere belirli yükümlülükler getirilmiştir.
2. Toplu İş Hukuku: İşçi sendikaları, toplu iş sözleşmeleri ve grev gibi konuları kapsar.
• Sendikal haklar: İşçilerin sendikalara üye olma, sendikal faaliyetlerde bulunma ve toplu iş sözleşmesi yapma hakkı vardır.
• Toplu iş sözleşmeleri: İşçi sendikaları ve işveren sendikaları arasında imzalanan sözleşmeler ile çalışma koşulları düzenlenir.
• Grev ve lokavt: İşçilerin toplu olarak işi bırakma hakkı (grev) ve işverenin işyerini kapatarak işçileri çalıştırmama hakkı (lokavt) belirli kurallar çerçevesinde uygulanır.
İş Hukukunda Sık Karşılaşılan Hukuki Uyuşmazlıklar
İş hayatında çeşitli hukuki ihtilaflar ortaya çıkabilir. İş hukuku kapsamında en sık karşılaşılan davalar şunlardır:
• İşe iade davaları: İşten çıkarılan işçilerin, geçerli bir sebep olmadan iş akdinin feshedildiğini iddia ederek işe geri dönmek için açtıkları davalardır.
• Mobbing (iş yerinde psikolojik taciz) davaları: Çalışanların iş yerinde psikolojik baskı ve kötü muameleye maruz kalması durumunda açılan davalar olup, tazminat taleplerini içerir.
• Fazla mesai ve ücret alacakları davaları: İşçilerin fazla mesai, prim, ikramiye ve diğer ücret alacaklarını tahsil etmek için açtıkları davalardır.
• Kıdem ve ihbar tazminatı davaları: İşten çıkarılan ya da haklı nedenle iş akdini fesheden işçilerin tazminat talepleri için açtıkları davalardır.
• İş kazaları ve meslek hastalıkları davaları: İş yerinde meydana gelen kazalar veya mesleki hastalıklar nedeniyle işçilerin maddi ve manevi tazminat talep ettiği davalardır.
• Sendikal tazminat davaları: İşçilerin sendikal faaliyetleri nedeniyle işten çıkarılması veya baskıya uğraması halinde açtıkları davalardır.
İş Hukukunda Hukuki Danışmanlığın Önemi
İş hukuku, işçi ve işveren ilişkilerinin düzenlenmesinde kritik bir rol oynar. İşçilerin haklarını koruyabilmesi ve işverenlerin hukuki yükümlülüklerini yerine getirmesi için profesyonel hukuki destek almak büyük önem taşır. Yanlış atılacak bir adım, ciddi hak kayıplarına veya yasal yaptırımlara yol açabilir.
Hukuk büromuz, iş hukuku alanında geniş tecrübeye sahip avukatlarıyla işçilere ve işverenlere danışmanlık hizmeti sunmakta, iş sözleşmelerinin hazırlanmasından dava süreçlerinin yürütülmesine kadar her aşamada hukuki destek sağlamaktadır.
İş hukuku ile ilgili her türlü konuda detaylı bilgi almak ve profesyonel destek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU
Anayasa şikayeti olarak da adlandırılan bireysel başvuru mekanizması, 12 Eylül 2010'daki referandum sonucunda kabul edilen 5982 sayılı Anayasa Değişikliği Kanunu ile Türk hukuk sistemine dahil edilmiştir. Bu başvuru yoluna ilişkin düzenlemeler, 1982 Anayasası’nın 148 ve 149. maddelerinde yer almaktadır.
Bireysel başvuru, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamında yer alan ve 1982 Anayasası tarafından güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerden birinin kamu otoritesi tarafından ihlal edilmesi hâlinde başvurulabilecek bir hak arama yöntemidir.
Kimler Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda Bulunabilir?
Gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişileri bireysel başvuru hakkına sahipken, kamu tüzel kişileri bu haktan yararlanamaz. Özel hukuk tüzel kişileri, yalnızca tüzel kişiliğe ilişkin haklarının ihlali nedeniyle başvuruda bulunabilirler.
Yabancıların bireysel başvuru yapabilmesi, yalnızca Türk vatandaşlarına tanınan haklar dışındaki temel haklarının ihlalleri ile sınırlıdır.
Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Hakkının Kapsamı
Bireysel başvuru hakkı, kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddia edilen temel hak ve özgürlüklerin korunmasını amaçlamaktadır. Ancak her hak bu kapsama girmez; yalnızca 1982 Anayasası’nda güvence altına alınan ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) kapsamında yer alan haklar bireysel başvuruya konu olabilir. Bunlar arasında:
-Yaşam hakkı,
-Adil yargılanma hakkı,
-Mülkiyet hakkı,
-Özel hayatın gizliliği,
Düşünce ve ifade özgürlüğü gibi haklar bulunmaktadır.
Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Şartları Nelerdir?
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunabilmek için belirli koşulların sağlanması gerekmektedir. Başvurucunun doğrudan ve kişisel bir hak ihlaline maruz kalması, tüm idari ve yargısal yolları tüketmiş olması ve başvurunun anayasal açıdan önemli bir hak ihlalini içermesi temel şartlar arasındadır.
Bireysel başvuru, tüm hukuki yolların tüketildiği tarihten itibaren veya başvuru imkanı yoksa ihlalin öğrenildiği andan itibaren otuz gün içinde gerçekleştirilmelidir. Süresi içinde yapılmayan başvurular incelenmeden reddedilir. Haklı bir mazeret (mücbir sebep veya ağır hastalık) nedeniyle süre kaçırılmışsa, mazeretin kalktığı tarihten itibaren en geç 15 gün içinde başvuru yapılabilir.
Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Süreci Nasıl İşler?
Başvuru, doğrudan Anayasa Mahkemesi’ne veya mahkemeler aracılığıyla, yabancı ülkelerde bulunanlar için yurt dışındaki büyükelçilikler veya konsolosluklar aracılığıyla, ceza infaz kurumlarında bulunanlar için Cumhuriyet Başsavcılıkları aracılığıyla yapılabilir.
Anayasa Mahkemesi, başvuruları ön inceleme, kabul edilebilirlik ve esas inceleme aşamalarında değerlendirir. Başvurular, geliş sırasına göre incelenmekle birlikte, yaşam hakkı ve insan onuru gibi acil konular öncelikli olarak ele alınabilir. Mahkeme, sürecin bir temyiz veya itiraz yolu olmadığını gözeterek, yalnızca temel hak ihlali olup olmadığını inceler.
Mahkeme, gerektiğinde bilgi ve belge toplayabilir, tanık dinleyebilir, bilirkişi atayabilir ve duruşma yapabilir. Ancak, bireysel başvurunun yapılması, kamu işleminin infazını durdurmaz. Tedbir kararı, yalnızca başvurucunun yaşamına veya fiziksel bütünlüğüne yönelik ciddi bir tehdit bulunması halinde verilebilir.
Anayasa Mahkemesi’nin Bireysel Başvuruda Verdiği Kararlar
Anayasa Mahkemesi, bireysel başvurulara ilişkin incelemelerini iki aşamada yürütmektedir. İlk olarak kabul edilebilirlik değerlendirilir. Komisyonlar, başvurunun gerekli şartları taşıyıp taşımadığını inceler ve kabul edilebilir veya kabul edilemez olduğuna karar verir. Kabul edilen başvurular, esas yönünden incelenmek üzere Bölümlere sevk edilir.
Bölümler, başvurunun esasını inceleyerek hak ihlali olup olmadığına karar verir. Eğer ihlal tespit edilmezse, başvuru reddedilir. İhlal tespit edilmesi durumunda Mahkeme, ihlalin nasıl giderileceğine ilişkin karar alır.
Mahkeme, ihlalin giderilmesi için yeniden yargılama yapılmasına karar verebilir. Bu durumda dosya ilgili mahkemeye gönderilir ve hızlıca sonuçlandırılması beklenir.
Yeniden yargılama gereksiz görülürse başvurucuya tazminat ödenmesine hükmedilebilir. Ancak tazminat miktarının belirlenmesi daha ayrıntılı bir inceleme gerektiriyorsa, genel mahkemelerde dava açma yolu gösterilebilir.
Başvurucu davasından feragat ederse, ihlal ortadan kalkmışsa veya başvurunun sürdürülmesini gerektiren bir neden kalmamışsa Mahkeme, başvuruyu düşürme kararı verebilir.
Mahkeme, benzer nitelikte birçok başvuru içeren sistematik sorunları ele almak için pilot karar niteliğinde içtihadi kararlar verebilir.
Mahkemenin kararları kesindir ve yasama, yürütme, yargı organları ile gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Esasa ilişkin kararlar Anayasa Mahkemesi’nin internet sitesinde yayımlanırken, ilkesel önem taşıyan bazı kararlar Resmî Gazete’de de yayımlanır.
Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvurunun Kötüye Kullanımı
Bireysel başvuru hakkının açıkça kötüye kullanıldığının belirlenmesi durumunda, incelemenin her aşamasında başvuru reddedilir ve başvurucuya -yargılama masraflarına ek olarak- en fazla iki bin Türk Lirası tutarında disiplin para cezası verilebilir.
Sonuç
Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru, temel hak ve özgürlüklerin korunması için önemli bir hukuki mekanizma olup, belirli şartlar dâhilinde kullanılabilmektedir. Başvuruların usulüne uygun şekilde ve süresi içinde yapılması büyük önem taşımaktadır. Mahkeme, başvuruları titizlikle inceleyerek ihlal tespit etmesi hâlinde, yeniden yargılama veya tazminat gibi çözümler sunmaktadır. Ancak, bireysel başvuru hakkının kötüye kullanımı, disiplin para cezasına yol açabilmektedir. Bu nedenle, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kaybına uğramamak için hukuki destek alınması tavsiye edilir.