Araç Değer Kaybı Tazminatı
Trafik kazaları sonucunda zarar gören aracın, tamir edilip eski haline getirilmiş olsa dahi, TRAMER kayıtlarında herkes tarafından yapılabilen sorgulamayla aracın hasar geçmişi gözükmektedir. Kaza sonrasında arabanın orijinalliğini yitirmiş olan zarar şeklinde tanımlanabilmektedir. Aracın kazadan önceki hasarsız piyasa değeri ile kazadan sonra onarım görmüş değeri arasında fark ortaya çıkmaktadır.
Meydana gelen trafik kazasında; kusurun tamamının araç sürücüsüne ait olmadığı yahut araç sürücüsünün kusursuz olduğunuz durumlarda, araç satılırken piyasa değerinden daha düşük ücrete satılarak araçtaki değer kaybı zararı araç maliki üzerine kalmaktadır. Fakat bu zarar belli şartlar da kazaya karışan ve kusurlu olan karşı tarafın sigorta poliçesinden tazmin edilebilmektedir.
Araç̧ değer kaybı davası, kaza olayının öğrenildiği veya meydana geldiği tarihten itibaren 2 (iki) yıl içinde açılması gerekmektedir. Ancak kazanın olduğu tarihten itibaren (hasarı veya kazayı öğrenmeme halinde) 10 (on) yıl içinde araç̧ değer kaybı davası açılmamışsa zamanaşımına uğramaktadır.
Yargıtay içtihatlarına göre; araçta oluşan değer kaybı, trafik sigorta poliçesi kapsamında ödenmesi gerek bir zarardır.
YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ E. 2001/12342, K. 2002/3124, T. 18.3.2002 sayılı kararında:
“… Dava trafik kazasından doğan tazminat isteği olup mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak davacıya ait araçta değer kaybı olmayacağı benimsenmiştir. Aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç̧) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü̈ gerekir. Çünkü̈ tamamen onarılmış̧ olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış̧ olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç̧ hasara uğramayan araç̧ değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir… Dava trafik kazasından doğma tazminat isteği olup mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak davacıya ait araçta değer kaybı olmayacağı benimsenmiştir…. Oysa davacının olaydan sonraki mal varlığının değeri, zarar verici olayın meydana gelmemesi halinde değerinden daha az ise, zarar var demektir. Gerçekten bir şeyin tahrip edilmesi veya zarar görmesi halinde nesnel zararı tayin etmek için kural olarak objektif değeri esas almak gerekir. Bu ise mübadele (rayiç) değeridir…”
Trafik kazası sonucu aracın hasar görmesi, haksız fiildir ve Borçlar Kanunu haksız fiile ilişkin hükümler çerçevesinde tazminat talep edilmesi mümkündür.
Borçlar Kanunu 49. maddesine göre,
“Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Aynı kanunun 51. maddesine göre ise,
“Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” Bu çerçevede hâkim dava içerisinde bilirkişiden zararın tespiti ve kusur oranlarını belirlemek için bilirkişi raporu talep edecek ve bu çerçevede hüküm kuracaktır. Bu sebeple davanızı önce belirli bir miktar üzerinden açarak, bilirkişi raporu çerçevesinde tespit edilen miktar neticesinde ıslah ederek talebinizi artırmanız mümkündür.
Tazminat davasını, araç sürücüsü ve ruhsat sahibi farklı ise dilediğinize dava açabilir veya talebinizi her ikisine de yöneltebilirsiniz. Burada müteselsil sorumluluk devreye girecektir.
Borçlar Kanunu’nun 61.maddesine göre,
“Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.”
Karşı tarafın sigorta şirketine dava açılıp açılamayacağı hususunda ise, sigorta poliçesinin içeriği önem arz etmektedir. Çoğu sigorta poliçesinde araç değer kaybı poliçe kapsamına alınmadığından araç sürücüsü veya ruhsat sahibine dava açmanız, davanızın husumet sebebiyle reddedilmesi açısından önem arz etmektedir. Zira poliçe kapsamında ise araç değer kaybı, bu halde sigorta şirketine talebinizi yöneltmeniz, elbette sigorta şirketinin ödeme gücü açısından lehe olacaktır.
Ancak Sigorta şirketleri bir çok emsal Yargıtay kararlarına ve sigorta şartnamelerine rağmen, araç değer kaybı bedelini ödemeyi reddetmekte veyahut gerçek zararın çok altında bedeller ödemeyi teklif etmektedir.
Yukarıda belirtildiği üzere trafik kazası neticesinde maddi bir zararınız ortaya çıktığında değer kaybı ve diğer masrafları sigorta şirketi,araç sürücüsü veya ruhsat sahibinden açacağınız araç değer davası ile talep edebilirsiniz.
PERT FARKI
Sigorta şirketi, pert olan aracın piyasa değerini öderken, aracın hasarlı haliyle satılabilecek değeri (hurda veya enkaz bedeli) bu tutardan düşülür. İşte bu düşülen miktara pert farkı denir. Araç sahibi, isterse bu farkı ödeyerek hasarlı aracını elinde tutabilir veya sigorta şirketi, hurda aracı bir üçüncü şahsa satarak pert farkını denkleştirebilir.
Araç pert farkı, kaza sonucu pert (tam hasarlı) olarak kabul edilen bir aracın sigorta şirketi tarafından ödenen tazminat ile aracın piyasa değeri arasındaki farktır. Sigorta şirketi, aracın rayiç bedelini öderken, aracın hurda değeri (enkaz bedeli) bu tutardan düşülerek ödeme yapar.
Örneğin, aracın rayiç değeri 500.000 TL, hurda değeri ise 100.000 TL ise sigorta şirketi 400.000 TL ödeme yapar. Araç sahibi, isterse bu farkı ödeyerek hurda aracı elinde tutabilir veya sigorta şirketi aracı satabilir. Pert farkı hesaplama, pert tazminatı, hurda bedeli, eksper raporu ve sigorta ödemesi gibi terimler, bu konuyla ilgili en çok aranan kelimeler arasındadır.
ARAÇ PARÇA ANALİZİ
Bir kazada hasar gören aracın onarım sürecinde, değişmesi veya tamir edilmesi gereken parçaların detaylı şekilde incelenmesi ve değerlendirilmesi işlemidir. Bu analiz, parçaların orijinal , eşdeğer , çıkma (ikinci el) veya yan sanayi olup olmadığı, maliyetleri ve araç üzerindeki uyumlulukları gibi faktörleri kapsar.
Açıklama:
- Eksper Raporu: Sigorta eksperleri, kazalı araç üzerindeki hasarlı parçaları analiz ederek hangi parçaların değişmesi veya onarılması gerektiğini belirler.
- Orijinal veya Yan Sanayi Ayrımı: Sigorta şirketleri, onarım maliyetini düşürmek için genellikle yan sanayi veya eşdeğer parçaların kullanılmasını önerebilir. Araç sahibi ise orijinal parça talep edebilir.
- Maliyet Analizi: Değişmesi gereken parçaların maliyetleri, işçilik giderleriyle birlikte hesaplanır ve toplam onarım bedeli belirlenir.
Araç parça analizi, sigorta şirketleri, servisler ve araç sahipleri arasındaki anlaşmazlıkları önlemek için önemli bir süreçtir ve onarımın doğru ve güvenli şekilde yapılmasını sağlar.
Sigorta şirketleri, onarım bedelini düşürmek için yan sanayi veya çıkma parça önerebilir, ancak bazı poliçelerde orijinal parça teminatı bulunur. Araç sahipleri, eksper raporu, orijinal parça hakkı, sigorta ödemesi, parça uyumluluğu ve onarım süresi gibi konularda haklarını bilmelidir.
ONARIM BEDELİ
Araç kazalarındaki onarım bedeli, bir kazada hasar gören aracın eski haline getirilmesi için gereken tamir masraflarını ifade eder. Bu bedel, aracın marka ve modeline, hasarın boyutuna, değişmesi gereken parçaların maliyetine ve işçilik ücretlerine göre belirlenir.
Sigorta kapsamında ise onarım bedeli, genellikle kasko sigortası veya karşı tarafın trafik sigortası tarafından karşılanır. Eksper raporları, onarım bedelinin belirlenmesinde önemli bir rol oynar ve aracın piyasa değerine oranla onarım maliyeti yüksekse, araç pert (tam hasar) olarak değerlendirilip tazminat ödenebilir.
İKAME ARAÇ BEDELİ
Araç Mahrumiyeti: Bir kazada hasar gören aracın tamir süresince kullanılamaması durumudur. Bu süreçte araç sahibi, alternatif ulaşım yöntemleri (kiralık araç, taksi, toplu taşıma vb.) kullanmak zorunda kalabilir. Eğer kusurlu taraf karşı tarafsa, araç mahrumiyetinden doğan zararlar talep edilebilir.
Yargıtay, ikame araç bedeliyle ilgili pek çok önemli karar vermiştir. Örneğin, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, bir kararında ikame araç bedelinin, kazaya karışan araç için tamir süresi boyunca ödenmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu karar, mağduriyetin önlenmesine ve hak sahibinin yaşam standardının korunmasına yöneliktir.
TİCARİ KAZANÇ KAYBI
Ticari Kazanç Kaybı: Ticari amaçla kullanılan bir aracın (taksi, nakliye aracı, servis aracı vb.) kaza nedeniyle hizmet verememesi sonucu, araç sahibinin uğradığı gelir kaybıdır. Bu zarar, aracın günlük kazanç ortalaması ve onarım süresi dikkate alınarak hesaplanır. Kusurlu tarafın sigortası veya doğrudan kusurlu kişi bu kaybı karşılamakla yükümlü olabilir.